20 Şubat 2017 Pazartesi

MERHABA AYNA

Öz eleştiri yapmayı sevenlerdenim.
Özür dilemeyi,yanlışım olduysa utanmayı bilirim.
Kimseye ben mükemmelim imajı çizmek değil niyetim.
Anneyim.
Ne kadar ana okul yıllarım olsa da,anaokulunda çalışsam da onca çocuğun varlığını düşünmek yerine kendi çocuğum tek gibi düşündüğüm anlarım olmuyor da değil
Zira annelik dünyayı unutup bazen bencil olmayı gerektiriyor sanırım.
Annelik bir an hissiyatınızın kabardığı ,düşüncesizlik edebileceğiniz noktayı da size sunuyor.
Cuma ve Cumartesi günü yaşadıklarım annelik duygumun aşırıya kaçmış hali olduğunu söyleyebilirim.
Ben kızımın okulunu ,iki yıl  araştırırak buldum.
İki yıldır aynı ekiple birlikte yol almayı da çok seviyorum.
Okul araştırırken, çok faliyet yapan yada binanın yapısına ehemmiyet veren biri olmadım.
Kişileri tek tek inceledim.
Sorunlu biri değilim elbette
Fakat küçücük bir varlığınızı emanet etmenizin ,onun hamurunu yoğurmanıza yardım edip ,gün içerisinde size eşlik edecek insanları bulmanızın hiçte sanıldığı gibi kolay olmadığını yaşayarak öğrendim.
Bu yüzden uykusuz gecelerde okul siteleri,faceboklarda okul öğretmenlerini kontrol ettim.
Ben öyle dil eğitimi,faliyet yada klasik iyi eğitim alsın diye değil.. İnsani değerleri verecek,kızımı mutlu edecek ,okuldan soğutmak yerine hergün okula gitmeyi istetecek yeri seçtim.
Bir gün dahi pişman olmadım.
Cuma günü yaptığım acelecilik dışında.
Biz anneler çocuklar uyumlu giyinsin,şık olsun,temiz pak olsun isteriz.
Hani öyle süklüm püklüm olmayan cinsinden.
Kızım okulda üstüne süt dökünce çorabı değiştirilmiş gönderildi.
Ben o gün nasıl yorgunluk nasıl bir ruh haline sahip olduysam hemen öğretmenine mesaj attım.
Oysa o gün dış görünüşüne bakmak yerine herzaman yaptığım gibi okulun içeriğini sormak aklıma gelmemişti.
Kızım sonra anlattığında ve eski yıllarımı hatırladığımda tüh tüh etttim ..ama mesaj birkez gitmişti.
Gün içerisinde bir anlık yaptığımız hareketlerin geri dönüş kutusu olmadığını anladığımızdaki pişmanlık yanaklarımda belirmişti.
Cumartesi gününde ise kızımı kalabalıkta ve etkinlikte biranda  bulamadığımda yaşadığım panikle , kıyafetin, kaybolan hiçbirşeyin önemli olmadığını ,Yaratıcı bana birkez daha ders almam için hissettirdi.
Kaldıki neler kaybettik biz... bizim için onlar bile varlığımızdan daha önemli değildi ki
Evet canlar..
Ne kaybolan birşey önemli aslında nede çocuklarımızın giyimleri,nede okuldaki dersleri...
Tek önemli bir durum var ki ,oda sağsalim yanımızda olup, minicik masum halleriyle gülümsemeleri..
Bizim aslında  onları sevmeyi ,onlarında sadece sevgisini hissetmeye olan ihtiyacımız oksijen kadar..
Sevgiyle güne başlayan ,öz eleştiriyi aynada kendi kendilerine yapan,her yeni güne hataları bir kenara bırakan özgün anneler hepinize tekrar merhabalar..





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder