20 Mart 2017 Pazartesi

OKUL DÖNEMİ GELİŞİM ÖZELLİKLERİ



Ben Uzmanlık gerektiren konularda uzmanların yazılarını okumayı ve sunmayı daha çok seviyorum .Nedenine gelince ,bir bilene danışmak gerekir denir ya..Buyrun bir prof.gözünden okul döneminde çocuk gelişim özellikleri.

OKUL DÖNEMİNDE FİZİKSEL GELİŞİM

6-12 yaşlarını içeren bu dönemde bedensel gelişim yavaşlamaktadır. Bunun sonucu olarak da bu yıllar arasında beden görünümünde yaşanan gelişmeler çok belirgin değildir
Ancak bu dönem içerisinde motor beceriler mükemmelleşmeye başlamaktadır.
6 yaşlarına geldiklerinde gövdelerinin uzunluğu doğdukları dönemin iki katı olur. Bu dönemde göğüs kafesi genişlerken ve yassılaşırken kaburgaları da eğik bir pozisyondan daha dik bir pozisyona geçer
Bu dönem içerisinde yüz yapısında da belirgin değişiklikler yaşanmaktadır. Örneğin, alnı yassılaşırken burnu da büyümektedir. Kalıcı dişler bebeklik (süt) dişleri ile yer değiştirir, çenesi büyür ve yüz profili belirginleşmeye başlar
Sinir sistemi gelişimini bu yıllarda tamamlarken iskelet sistemi gelişmeye devam etmektedir. İskelet sisteminin gelişimi açısından mineraller özellikle de kalsiyum ve fosfor kemiklerin sertliğinin ve dayanıklılığının artmasına yardımcı olmaktadır
OKUL DÖNEMİNDE PSİKO MOTOR GELİŞİM

Okul çağı çocuğu hem kaba hem de ince motor becerilerini sergileyebileceği etkinliklere katılmak için oldukça isteklidir. Bu nedenle de çocuğun fiziksel aktiviteler içerisinde yer alması beden sağlığı, kendini yeterli hissetme, bilişsel ve sosyal becerilerin gelişimi gibi çocuğun gelişimini pek çok açıdan olumlu yönde etkilemektedir. Fiziksel eğitim içerisinde yarışmalar veya takım sporlarının yanı sıra öğrencilerin hemen hemen hepsinin katılabileceği ve performanslarını sergileyebileceği yürüme, koşma, zıplama ve tırmanma gibi aktivitelere de yer verilebilirBu yıllarda kaba motor beceriler oldukça fazla yer kaplamaktadır. 6 yaşına kadar çocukların büyük bir çoğunluğu patene binebilirler, ip atlayabilirler ve iki tekerlekli bisiklete binebilirler. 7 yaşına geldiklerinde büyük bir çoğunluğu çok iyi koşabilir ve zıplayabilir.
Bu dönemde motor becerilerin gelişiminde cinsiyet farklılıkları dikkati çekmektedir. Erkekler, zıplama, koşma, atlama gibi becerileri kızlara göre daha iyi yaparlarken kızlarda ince motor beceriler erkeklere göre daha iyi yaparlar
Bu yaş çocuğu kollarının, omuzlarının, bileklerinin ve parmaklarının kontrolünü kazanır. Böylelikle bu dönemin sonuna gelindiğinde çocuklar müzik aleti çalma, dikiş dikme, sanat çalışmaları yaratma gibi uğraşlar için gerekli olan ince motor becerilere sahip olurlar. İnce motor becerilerdeki gelişim özellikle ilkokul öğrencilerinin elyazısını yazabilmesine olanak sağlar
Ergenlik döneminde boy ve kilo artışı çok hızlı bir şekilde gerçekleşmektedir. Yaklaşık dört yıl içerisinde kızlar ve erkeklerin ilk olarak fiziksel görünümlerinde olmakla birlikte diğer gelişim alanlarında da çocukluktan yetişkinliğe doğru bir değişim geçirmektedirErgenlik öncesi dönemde bacaklar gövdeden uzundur ve kollar uzamaya başlamıştır. El ve ayaklar, kol ve bacaklardan önce olgunluğa ulaştığı için oransız görünmektedir. Ergenlik öncesi dönemden başlayarak vücuttaki yağ dokusu artar. Yüz kemiklerinin büyümesi ile burun ve alt çene belirginleşir, yüz konfigürasyonu değişir. Ergenlik döneminde böbrek, kalp gibi iç organlarında büyüklüğü artmaktadır Erkekler ve kızlar için büyüme farklı zamanlarda başlamaktadır. Ortalama olarak kızlar büyümeye erkeklerden 2 yıl önce başlarlar ve büyüme sürecini erklerden daha önce tamamlarlar. Yaklaşık olarak kızlarda 10 yaş civarında başlayan büyüme dönemi ile birlikte kızlar 11 yaşlarına geldiklerinde kendi yaş grubundaki erkeklerden biraz daha uzun boylu ve daha kilolu olurlar. Ancak 13 yaşına gelindiğinde durum değişiklik gösterir ve erkeklerin beden yapıları kızlara göre daha yapılı olur
Puberte: Cinsel Olgunlaşmanın Başlangıcı

Puberte, hipofiz bezinden beyine yetişkin düzeyinde cinsiyet hormonlarını yani androjen (erkeklik hormonu) ve östrojen (kadınlık hormunu) salgılama emrini vermesiyle başlamaktadır
Kızlarda Puberte

Kızlarda ergenlikle ilgili ilk belirti göğüslerdeki büyümedir. Göğüslerin gelişmesini aynı yıl içerisinde pubis bölgesinin kıllanması izler. Cinsiyet organlarındaki gelişim ile bedensel gelişim paralellik göstermektedir. Boy uzaması maksimal noktasını ulaştıktan sonra menstrüasyon başlar


Puberte döneminde birincil ve ikincil cinsiyet özellikleri de kazanılmaktadır. Birincil cinsiyet özellikleri vajina, uterus gibi üreme organların ve beden yapısının gelişimi ile ilgilidir. İkincil cinsiyet özellikleri ise kalçaların genişlemesi ve yuvarlaklaşması, bacak ve kolların daha şekilli olması, pütürlü bir cilt, kalınlaşma, vücudun kıllanması, göğüslerin gelişimi gibi cinsel olgunlaşmanın gözle görülebilir hale gelmesidir
Erkeklerde Puberte

Erkeklerde puberte döneminin başlangıcını işaret eden çarpıcı değişimler olmamakla birlikte erkeklerin cinsel olgunlaşması birkaç farklı aşamayı izlediği söylenebilir. Erkek çocuklarda ergenliğin ilk gözlenen belirtisi birincil cinsiyet özelliklerinin kazanılmasına bağlı olarak testis ve skrotumdaki değişikliklerdir. Testislerdeki ilk değişikliğin belirlenmesinden 8-12 ay sonra penis uzunluğu ve çapı büyümeye başlar. Aynı dönem içerisinde penis yüzeyinde kıllanmalar meydana gelir


Erkekler de penisin büyümesi ile birlikte sperm üretecek olan prostat bezi ve semen keseleri de büyümektedir. Bu durumu ilk ejakülasyon takip eder. Sperm üretimi daha önceden başlamakla birlikte ilk ejakülasyon yaklaşık 13 yaş civarında meydana gelmektedir. Başlangıçta semen çok az sayıda spermi içerirken yaşa birlikte sperm miktarı da artış göstermektedir. Aynı zamanda ikincil cinsiyet özellikleri de gelişmeye devam etmektedir. 12 yaş civarında pubis bölgesindeki kıllanmanın ardından koltuk altı ve yüz bölgesinin kıllanması , sesin kalınlaşması ikincil cinsiyet özellikleri arasında yer almaktadır
Ergenlik dönemine ilişkin sorunlar

Pubertenin Zamanı: Erken ya da Geç Olgunlaşmanın Sonuçları
Erken olgunlaşan erkekler yaşıtlarına göre daha atletik bir yapıya sahip olurken grup içersinde de daha popüler olmaktadır. Aynı zamanda erken olgunlaşan erkeklerin benlik algılarına ve arkadaş ilişkilerine yönelik algıları daha olumlu olmaktadır. Ayrıca erken olgunlaşma ile yaşamda daha fazla sorumluluk alınması ve işbirlikçi olma arasında ilişki olduğu bilinmektedir
Pubertenin Zamanı: Erken ya da Geç Olgunlaşmanın SonuçlarıErken olgunlaşan kızlar için ise durum biraz daha farklılık göstermektedir. Göğüslerinin büyümesi kendilerini rahatsız hissetmelerine ve arkadaşlarından farklı hissetmelerine neden olabilmektedir. Ayrıca sınıf içerisinde henüz olgunlaşmamış olan arkadaşlarının şakalarına maruz kalabilmektedir
erken olgunlaşan kızlar erken yaşta cinsel ilişkiye girme davranışı arasında da olumlu bir ilişki bulunmaktadır.
Kendi yaşındaki erkeklerden daha zayıf ve küçük görünen erkekler yaşıtları tarafından daha az çekici bulunmaktadır. Beden yapılarının küçük olması nedeni ile sportif faaliyetlerde de dezavantaj yaşayabilmektedirler. Ayrıca toplumsal olarak erkekler kız arkadaşlarından daha uzun boylu olmalıdır düşüncesi yaygın olduğu için sosyal yaşamları da acı verici olabilmektedir. Geç olgunlaşan erkeğin karşılaştığı bu sıkıntılar ise benlik algısının düşmesine neden olabilmektedir. Buna bağlı olarak da ergenin yetişkinliğe geçişi uzayabilmektedir.


Geç olgunlaşan kızlar, ortaokul yada lise dönemlerinde yakın ilişkilerde ya da grup aktivitelerinde dikkati çekmemekte ve gözden kaçabilmektedir. Bu durum ise sosyal statülerinin düşük olmasını beraberinde getirebilmektedirBeslenme,Yemek Yeme ve Yeme Bozuklukları
Obezite
Anoreksiya nervosa
Bulimia nervosa

ERGENLİK DÖNEMİNDE PSİKO MOTOR GELİŞİM

dönem içersinde erkekler ve kızlar motor becerileri açısından da ulaşabilecekleri en üst beceriye sahip olurlar (15). Ancak ergenlik yıllarının başlangıcında motor becerilerde azalma yaşanmaktadır. Bunun nedeni ise kemik ve kaslardaki büyümenin farklı hızlarda olmasıdır.
Fiziksel Gelişimi Etkileyen Faktörler

Genetik Faktörler
Beslenme:
Hormonal Faktörler:
Hastalıklar:
Kazalar
Psikolojik Rahatsızlıklar
Sosyo-ekonomik Statü
Evrensel Değişiklikler:
Fiziksel Aktivite

Öğretmenlere Öneriler

Psiko-motor becerilerin (yazı yazma, müzik atleti çalma, vb.) öğretilmesinde çocuğun hazırbulunuşluk ve olgunlaşma düzeyi mutlaka dikkate alınmalıdır. Yapılması planlanan aktivite için çocuk gerekli olgunluğa ulaşmamışsa çocuk sadece belirlenen işi yapmakta başarısız olmayacak bundan fiziksel ya da psikolojik açıdan da olumsuz yönde etkilenecektir.


Öğrencilerin psiko-motor becerileri gözlemlendiğinde bireylerarası farklılıkların olması kaçınılmazdır. Bu nedenle de çocukları birbirlerine örnek göstermek yerine çocukların bireysel gelişim eğrilerinin izlenmesi, çocuğun özellikle öz-yeterlilik duygusunun gelişiminde etkili olmaktadır.


Okulöncesi dönemde çocukların denge ve koordinasyon yetileri tam olarak gelişmediği için okul öncesi eğitim kurumlarındaki fiziksel mekanlar çocukların yaralanmasını engelleyecek şekilde yapılandırılmalıdır


Okul öncesi dönemden başlayarak eğitimin herhangi bir kademesindeki çocuğun psiko-motor becerileri yaşıtlarına göre oldukça gerideyse çocuğun gelişiminin değerlendirilmesi için aile okul psikolojik danışmanına, rehberlik araştırma merkezlerine ve çocuk ergen psikiyatri kliniklerine yönlendirilmelidir


Bir öğrencinin fiziksel özellikleri aşırı şişman olmak ya da uzun boylu olmak gibi grubun genelinden belirgin bir farklılık gösteriyorsa diğer öğrencilerin kendisiyle dalga geçmesine neden olabilir. Bu nedenle de sınıf içerisinde öğrencilerin birbirlerini kabul edebilmelerini sağlamak amacıyla sosyal beceri etkinliklerine yer verilmelidir


Öğrencilerin görme ya da işitme ile ilgili bir takım problemleri sınıf içerisindeki akademik başarılarının düşmesine ya da sosyal ilişkilerinin bozulmasına neden olabilir. Bu nedenle de öğretmenler tarafından dönem başlarında görme ve işitme ile ilgili olarak tarama testleri mutlaka yapılmadır


Ergenlik dönemine girmeden önce ergenin bedeninde meydana gelecek değişimlerin anlatılması ergenin bedeninde meydana gelen değişimlere uyum sağlamasını kolaylaştırmaktadır


Sınıf ortamında öğrencilerin sadece akademik başarı ya da başarısızlıklarının ölçüt olarak alınması yerine öğrencilerin bir bütün olarak değerlendirilmeleri gerekmektedir. Öğrencilerin akademik sorunlarının altında uzağı görememesi, sesleri duyamaması gibi fiziksel kökenli etmenlerin yer alabileceği unutulmamalıdır



Çocukların oldukça hareketli oldukları ve enerjilerinin fazla olduğu 6-12 yaş dönemi içerisinde fiziksel aktivitelere de mutlaka yer verilmelidir

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder