1 Mart 2017 Çarşamba

İNSAN VE DOĞA

Bugün ,değer verdiğimiz ,doğaya insana ve hayvana değer veren bir Veteriner Hekim arkadaşımızdan gelen yazıyı paylaşıyorum.Ne kadar doğru değil mi?
Sanki bu evren sadece bize ait gibi davranıyoruz diyeceğim ama ...
Peki ya bize dahi bırakmadığımız doğayı neden bu kadar kirletiyoruz?
Önce organik olan ,doğaya ait ne varsa katledip daha sonra organik diye her ürünü iki üç katına satın aldığımız yetmiyor,doğa görmek için kahvaltılara yemeklere gidiyoruz.
Piknikte gidip mangal yapıp yediklerini etrafa saçan bir neslin ,ev için ,arsa için ağaç katleden ,sonrada doğal organik ,tabiat diye bağıran varlıklarıyız.
Tezatlar içinde yaşayan ,doğruyla yanlışı karıştıran bir dünya yolunda hızla ilerliyoruz.Adım adım değil koşarak adeta ..Sevmeyi öğrenmekten önce yargılamayı öğrenen ,koşulsuz sevmekten önce eleştirmeyi öğreniyoruz.Burada yaptığımızda bir eleştiri mi?
Hayır .Sadece bir tespit.
Sen ben yada O..
Ne fark eder ki kimliği..
Neyi değiştirir ki..
Yada şöyle soralım..
El birliğiyle çocuklarımıza savaşmaktan önce sevmeyi öğretmezsek neyi değiştirebiliriz ki..???
Bakalım etrafımıza ..
Çocuklarımızın izlediği çizgi film kahramanlarına ...okudukları masallara..
Etrafında onlara örnek olan biz anne ve babalara..
Hep söylüyorum ya..
Önce bakalım bir aynaya..
Çöplerimizi ayrıştırıyor muyuz mesela ..
yada bu yaşımıza kadar çocuğumuzun nefes alması için diktik mi bir fidan bir ormana..
Sahi ..
Biz niye geldik bu dünyaya..??
Haydi bir kez daha ...bugünden başlayarak ,elimize yapışmaz diyerek başlayalım çocuklarımızın kahramanları olmaya..
Kahramanlığın insanlığı ,doğayı ,hayvanları kurtarmak ile mümkün olacağını anlatalım 
Alalım .. ve başlayalım etrafımızı yarınlarımız için temizleyip yolda gördüğümüz çöplerden hiç olmadı bir ikisini çöpe atmaya..
Haydi dostlar ..
Hep birlikte öğretelim doğa sevgisini biz çocuklarımıza..
Bunun için biz bu gece Dürüstlük Ormanını okuduk .Sevmeyi,paylaşmayı,dürüstlüğü öğrenirken bir ormanda huzurlu yaşamanın ön koşulunu adeta beynimize kazıdık.
Şiddetle değil sevgiyle saygıyla sizlere de tavsiye ederim..
Sayın Suat Turgut'a emekleri için ,ve bu konuya deyinmemizi sağlayan Halil Atmaca' ya tekrar tekrar teşekkür ederim.

Sayın Veteriner Hekim Halil Atmacanın bu güzel hatırlatması için kendisine teşekkürlerimi borç biliyorum.iŞTE O DUYARLI YAZISI:
Piknik Hatırası.. 1.3.2017
Doğayı her geçen gün bitiyorsun..
bir çelmede sen atma.
bir kesikte sen çizme.
-İçiyorsun zevk alıyorsun, mutlu oluyorsun, şişeleri bıraktığın yetmezmiş gibi kırarak gelecek kişilerin yaşamlarını tehlikeye atıyorsun,(NE ZEVK ALIYORSAN BUNDAN?? )
-Yiyiyorsun- hayatını idame etttirmek için tıkınıyorsun iyi güzel de o köpükleri- poşetleri şişeleri doğaya atıyorsun- bırakıyorsun.
-Burnunu siliyorsun, ıslak mendil parçasını bile doğaya salıyorsun.
-Bebeğin altını çişletmiş, pisletmiş onun bezini bile oracığa sallamışsın..
-Zevkine 50-60 adet silah fişeği sıkıyorsun, çok marifet etmiş gibisin ki boş fişek kovanlarını doğada bırakıyorsun. senin kovanlarını gören sanki seni göklere çıkaracak; tatmin olacaksın.
Bak bu senin yaptığın yaşamak DEĞİL , PİSLETMEKTİR.
Bu hayat , bu Çevre, bu nefes, bu dünya sadece senin değil EY İNSANOĞLU. YAŞAYAN VE YAŞAYACAK OLAN NESİLLERİN..
BÜTÜN CANLILARIN BU DÜNYA.
o kırık cam parçaları her kişi için tehdit. Bir çocuğun yüzü gülerken o cam parçalarından birini vücuduna batması seni ilgilendirmez evet ama Bir kişiyi bile rahatsız etmeye HAKKIN YOK. Vicdanlı erdemli ahlaklı bir yaşamın herkesle beraber olmasını diliyorum.Saygı ve sevgilerimle.
PAYLAŞMANIZI RİCA EDİYORUM.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder