28 Şubat 2017 Salı

SMA'YA SES VER VE TEST İÇİN KAN VER

Aylar önce Akupunktur Uzmanı  Sayın Dr.Murat Topoğlu'nun Müge Anlı'ya katılıp,oğlu ve diğer SMA hastalarına karşı vermiş olduğu mücadele ile duyduk belki çoğumuz bu hastalığın adını..
Dün gece sayfamda bir yazı görmem üzerine bu hastalıktan bahsetmek istedim.
Yazı SMA hastası bir annenin yazısıydı.Yazıda şöyle diyordu.Sizde paylaşın ki tüm dünya duysun bu hastalığı..
Gece yazmak istedim hemen lakin mümkün olmadı.
Ve bilgisayarın karşına oturduğum an bu hastalıktan başlamak istedim..
Peki nedir bu SMA hastalığı..
Gevşek Bebek Sendromu..

SMA kas hareketlerini kontrol eden sinir sistemi tahrif olmasıyla kasların erimesi ve zayıflamasıdır.
Yutkunma,solunum zorluğu,desteksiz oturamama gibi belirtileri bulunan hastalığın , 4 evresi bulunmaktadır.

SMA TİP 1=Bağımsız oturamazlar.baş kontrolleri zayıf

SMA TİP 2=Baş kontrolleri var oturabilir ancak yatar pozisyona desteksiz geçemeyebilir.

SMA TİP 3=Ayakta durup yürüyebilir

SMA TİP 4=Erişkinlerde görülür .Bacak kol kasları zayıftır.

SMA Tip 1 hastası olan gençlerde motor nöronlar yenilenmeye daha uygundur.
SMA Tip 1 hastası olan bebeklerde omuriliğe kök hücre enjekte edilmesi fayda sağlamaktadır.
Bunun temel nedeni,gelişim çağında olmalarıdır.

SMA Tip 1 ve 2 olan çocuklarda gelişim geriliği görülmektedir.En önemli problemlerden biri de skolyoz hastalığının kemik eğriliğinin omurilikte kendini baş göstermesidir.
Travma ve omurilik zedelenmesinden sonra ortaya çıkan rahatsızlarda hücre nakli pek mümkün olmamaktadır.
Son yıllarda ülkemizde adını sıkça duyduğumuz ,birçoğumuzun yeni öğrendiği bu hastalıkta ,her 40 çocuktan biri taşıyıcı olabiliyor,her iki ebeveynde taşıyıcı ise çocuk SMA hastası olabiliyor.
Peki taşıyıcı olup olmadığımızı öğrenmek mümkün mü diyenlere cevap Evet..
Evlilik öncesi kan uyuşmazlığı testi yanında SMA testi yaptırıp öğrenebilme imkanı bulunuyor.
Tedavi aşamalarında ise ,rehabilitasyon ana uygulamaları,egzersiz uygulamaları,cihaz (ortez uygulamaları),solunum fizyoterapisi uygulanmaktadır.
Yurt dışında ilacın çıkması ümit olurken bakanlık ülkemize getireleceği müjdesini vermiştir.Ancak bu hastalarımız için fazla zaman olmadığı için bürokrasilerin insan sağlığından önemli olduğunu ve ailelere ulaştırılmasını istemekteyiz.
Burada bizim yapacağımız ufacık bir ses olmak ve kan testi yapılmasını sağlamak ve SMA hastası olan tüm insanlarımıza destek olurken acil şifalar dilemektir ..
Haydi Türkiye ...
Ve tüm Dünya..
SMA hakkında bilinçlenelim ve ses olalım hep birlikte..
( özgün anne sayfamızı ve yazımızı paylaşarak ses getirebilir kan testinin yapılması için her evlenen çiftlerin bilgi sahibi olmasını sağlayabilirsiniz )



27 Şubat 2017 Pazartesi

GEBELİKTE UYKU DÜZENİ

Gebelik dönemi, uykuyu en çok arzu ettiğimiz dönemdir.
Özellikle gebeliğin ilk dönemlerinde dinlenme isteği fazlasıyla olmakla birlikte ,ilerleyen aylarda bu yorgunluk hissi gitgide azalmaktadır.
Fakat uyku düzenine tekrar devam edilmeli ,en az 8 saat uykuya önem verilmelidir.
Eğer oturarak işimiz varsa iki saatte bir on dakika en az mola verilmeli,molalarda hareket edilmelidir.
Yatış ve kalkış pozisyonuna dikkat edilmeli ,ilerleyen aylarda destek olarak yastık kullanılmalıdır.
Santral sinir sistemi eğitimi için hergün aynı saatte yatılmalı ve aynı saatte kalkılmalıdır.
Kafeinli içeceklerden uzak durulmalı,en az gece yatmadan 1 saat öncesinde yemek yemeli,ve hafif gıdalar olmasına dikkat edilmelidir.
Gebelikte uyku hali geçiştirilmemeli,dinlenilmelidir.Ancak,ilerleyen aylarda fazla uyku halinin kansızlıktan kaynaklanabileceği göz önünde bulundurulmalıdır.Demir eksikliğine bakılmalı,doktorunuz uygun görürse demir hapları kullanılmalıdır.
Oda sıcaklığı 21 dereceye ayarlanmalı,giyimde pamuklu kıyafet tercih edilmelidir.
Yatmadan önce ılık duş ve ılık süt uykuya dalmak için iyi gelebilir.Alerjen olanlar ise dikkat etmelidir.
Yatılan ortam havalandırılmalı,geceleri bacak krampları ile uyanıyorsanız günlük kalsiyum miktarına bakılmalı,gerekiyorsa doktorunuzla kalsiyum ilaçları hakkında mini bir sohbet gerçekleştirmelisiniz.
Halsizliğin yanında baş dönmesi,kulak çınlaması,bulantı var ise doktora başvurulmalı,Tiroid bezleri kontrol edilmelidir.
Hamile olduğum dönemlerde tekrar üniversite hayatının tadını çıkaran benim acizane önerim psikolojinizi sağlam tutmanız olacaktır.
Sağlam psikolojiniz inşallah bizim gibi her zorluğun üstesinden gelecektir.
Unutmamak gerekir ki,
Sevmek gülümsemeyi,gülümsemek hayata tutunmayı ,hayata tutunmak zorlukları aşmayı ve mutluluğu kucağınıza verir..

MESAJINIZI BİR TÜRK KADINI OLARAK ALDIM DERYA CAN














Bir anne düşünün..
Derin Helen adında bir kız çocuğunu dünyaya getirdikten tam 21 gün sonra koşu antremanlarına başlayan,kızı 10 aylıkken Türkiye rekoru kırıp dünya 3.üncüsü olan..
 Oğlunu kucağına aldıktan  6 ay sonra Dünya şampiyonasında iyi dereceler alıp,şimdilerde buzun altında 116 metreyle rekor kıran..Ve bunu biz Türk kadınlarına armağan edip,Türk bayrağını Avusturya da dalgalandıran..
Evet Derya Can ..
Bugün haberini okuduğum ,başarılarını duyunca kendisini ayakta alkışladığım Türk anası..
Çanakkale topraklarında dünyaya gelen,40 tan fazla Türkiye rekoru kıran Milli sporcumuz.
5 kez dünya rekoru kıran ,tek nefesle 6.5 dakika dalış yapabilen muhteşem gururumuz..
Burada satırlara yazmakla bitiremeyeceğim, hem anne olan, hem vatan topraklarına madalyalar kazandıran  bir kadın..
8 Mart dünya kadınlar günü yaklaşırken en çok alkışı hak edenlerden kısacası..
Derya Can..
Ben mesajınızı aldım .
Tüm Türk kadınlarının gününü kutladığınız o mesaja cevap yazmak istedim.
Sizi bir anne ,bir Türk kadını olarak kutluyor başarılarınızın devamını diliyorum.
Ve size milletim adına saygıyla teşekkürlerimi borç biliyorum..
Nice rekorlara bayrağımızla ..

26 Şubat 2017 Pazar

OYUN BOZANLIK ETMEK YOK ANNE..

Gebelik dediğimizde herkesin aklına sıradan konuşmalar tavsiyeler geliyor.
Bunu ye ,şunu içme gibi..
Her şeyden önce asla kabul edilmeyen bir durum var ki,sigara vede alkol tüketimi.
Sadece hamile kalındıktan sonra değil hamilelikten öncede içilmemesi gereken durumlar desek tam yeri.Dost acı söyler ne diyelim.Fakat sadece dostunuz olduğum için değil ,uzmanlara danışan orta halli tecrübeli bir anne olduğum içindir bu sözlerim.Ben hayatımda hiç içmediğimi de not olarak eklemek isterim.
Bunun yanında streste, insanı içmeden sarhoş eden bir durum aslında..Yine normal şartlarda da kaçılması lazımsa,gebelik ve loğasalıkta kati sürede uzaklaşılması gereken kural aslında..
Tabii en büyük görev baba adaylarına düşüyor burada..
Derken üçüncü kuralımız bol bol su tüketmek yerleşiyor listemize mesela..
Gebelik döneminde fazla gıda tüketimi kiloya yol açarken sağlığınızı da yok eden başka ünlem işareti bizler için..
Sağlıklı beslenmek diyet gerektirmez diyen uzmanlar,birde hafif hareketin insana direnç verdiğinin de altını çiziyor.
Burada ne yenilmesinden ziyade, fazla tuzlu yiyeceklerde gebelerin kırmızı yiyeceklerinden olmakla birlikte,şekerli yiyeceklerde bir o kadar zararlı bünyeye..
Bunun dışında gerekli mineraller,protein ve vitaminler hem size dost ,hemde bebeğimize..
Yemek sonrası bir de yürüyüş yaptık mı işin en sağlıklısı..
Ne diyelim Allah sağlıklı beslenebilecek ortam,nakit ve vakit versin her gebeye..
Kurallar basit hadi tekrarlayıp sıra özümseme yapmada ..
1-Sigara -Alkol tüketimini bebeğini seviyorsan nolur yasakla..
2-Bir diğer altın kural stresten uzak durmada
3-Bol su tüketimi de ,sağlıklı beslenme de ilk sırada..
4-Diğer bir önemli hususta sağlıklı beslenmenin yanısıra ,doktor besleme tavsiyesi örneğimiz olmalı gebeliğin ilk haftasından son haftasına..


Kurallar çiğnenmek için değildir,üstelik senin keyfinin kahyası bir varlık varsa karnında..
SAĞLIKSIZ -DÜZENSİZ BESLENMEYE ,İKİ CANIN VERDİĞİ VOLÜM VE YÜKSEK SESLE HAYKIRIYORUZ Kİ HAYIR
ASLA..
Mutluluğu alalım gebelikte
Sakinlikle hep birlikte tabağımıza ..
Hadi dostlar ...
Oyun bozanlık edip ,minik arkadaşımızı üzmek yok bu oyunda ..

Not:Gebeliğimde ve emzirme dönemimde kahveyi çok seven fakat kahveye bile hasret yaşayan bir anne konuşuyor burada ..
Çünkü çocuğumun sevgisi, tüm sevdiklerimi siler bir anda..
Hadi sevdiklerin yavrundan öte  değil asla sen anne adayısın ANNESİN unutma..




25 Şubat 2017 Cumartesi

BLOGGER YAPIM AŞAMASI

Blogger sayfamız yenilenecek,Kategorileri düzenlenecektir. Gebelik 0-3 /4-7 /8-12/13+ yaş olmak üzere beslenme ,sağlıklı yaşam, oyun, faaliyet, etkinlik,gezilecek yerler,kitap önerileri, yemek tarifleri ve olmazsa olmaz her işi uzmanına danışarak yapılan söyleşiler makaleler kısacası aradığınız her konuyu bulabileceğiniz bir site için çalışmalara devam edilmektedir saygıdeğer özgün anne babalar ve adaylar .Bilginize sunar blogger-facebook -ınstagram özgün anne sayfalarını takipte kalmanızı rica ederim

                                                                                                                      
                                                                                                                          Saygılarımla..

23 Şubat 2017 Perşembe

DUA

Evlat..
Evinizin soyu..
Canınızdan bir parça değil ..
Canınız..
Ömrünüzü verebileceğiniz sevdanız..
Bir şey olsa, karıncayı incitmeyecek yürekte olsanız dahi,dünyayı yıkacağınız, sizin kendi dünyanız.
Kokusunu içinize çekerek derin bir nefes aldığınız.
Her an korkularınızla başa çıkmak zorunda olduğunuz, sakinlik formülünü öne sürmeye çalışsanız da bir inip bir çıkan tansiyonunuz..
Bugün öyle anlardan biriydi benim için..
Abartmak değil sadece en güvendiğiniz insanların yanında dahi olsa ,yanınızda olmadığı her an panik ataklarınız..
Çalan telefonun ucundaki canımız öğretmenimiz ,ne kadar naif  ve kibar telaşlandırmadan söylese de bugün ışınlanmanın olmasını diledim.
Ne giydim nasıl çıktım bilmiyorum
Bildiğim tek şey var ki ve dediğim tek cümle.. O da..yalvarırım kuzuma şifa ver Allahım
Ben zor bir şekilde büyümüş bir kilo dörtyüz yedi gram olarak dünyaya gelmiş bir bebeğim.
Çok uğraşılmış ve üçüncü çocuk olmama rağmen özenle bakılmış bir evladım.
Muhtemelen annemin ve babamın bugün kuzuma ettiğim duaları binlerce kez almış biri..
Velhasıl bugün kendi annemle birlikte tüm şifa bekleyen anneleri anlamam için yaşadığım bir gündeydim.
Neyse ki ,çok şükür yanına vardığımda annecim diye boynuma atlayan meleğimi görünce rahatladım.
Tabii yinede acilen hastahane yolunu tuttum..
Tüm tetkik ve tahlillerini yaptırmadan tam huzura kavuşamazdım.
Fakat bir an duraksayıp saatlerce düşündüm.
Hala daha o düşünce beynimi kemirirken,kalbimi sızlatıyor dostlar..
Ve dilimden gönlümden dökülüyor dualar..
Allah hiç bir anayı evlat acısıyla yakmasın.
Hiç bir anayı evladının başında yada evladı için ağlatmasın.
Hiç bir evladı anasız, hiç bir anayı da evlatsız bırakmasın.



HAFTA SONU KEYİFLİ SESSİZLİK 2

Biraz patlamış mısır yorgunluğunu alır ..
Biraz sessizlik rahatlatır.
Bir film seni hayallere daldırır.
Üstelik çocuğunuzla olunca içindeki çocuğu açığa çıkartır.
Hafta sonu yaklaşıyor dostlar..
Geçen hafta tiyatro bir önceki hafta evde sinema keyfini paylaşmıştık.
Bu hafta yine keyifli sessizlik bölümümüzde harika film önerilerimiz bulunmakta.
Bilgisayardan bulunulabilir ve bir tıkla evde sessiz keyifli saatler geçirilebilir.
Çocuklara izletilenler mesaj içermesi açısından çok önemli olmakla birlikte bilinç altına yerleşmekte..
Bu yüzden özenle seçilen ve bizim küçük hanımın izlediği çok sevdiği  filmlerden bazıları..
1-Blınky Bıll Kahraman Koala
2-Zootropolis -Hayvanlar şehri
3-Up(Yukarı Bak)
4-Heidi
5-Buz Devri 1-2-3-4-5 serileri
İyi Seyirler..





OYUN HAMURU TERAPİSİ


Bazen tüm kötü anlar üst üste gelir.
Bazen kimsenin sizi anlamadığını düşünmek,yada bazen içinizden bir dağa çıkıp avaz avaz çığlık atmak gelir.
Sevdiklerin etrafındadır.
Susarsın.
Sustukça içine atarsın.
Kimi resim yapar,kimi bir müzik aletiyle ağlar..
Haydi hanımlar ..
Biz hanımların ev ortamında sakinleşeceği stres atacağı bir oyuna başlayalım.
Herkesin bildiği çocukların çok sevdiği oyun hamuru oyunu..
Sinirli stresli olduğunuzda size ilaç gibi gelen bir tarif bu dostlar..
1-1 su bardağı un
2-1 su bardağı su
3-1/4 bardak tuz
4-1 yemek kaşığı sıvı yağ
5-2 çay kaşığı elma sirkesi
ve gıda boyası olmadığı anlarda parmak boya ile renklendiriyoruz.
Akşamları okuldan gelince yarım saatlik hamur oynama zamanımız mevcut hem stresimiz gidiyor hayal gücümüz hemde kaslarımız gelişiyor.
Ne menüler kalıyor yapılmadık ne hayvanlar..
Muhteşem bir yarım saat sonrası okulda yapılan herşeyi anlatmaya vesile oluyor.
Sizde daha sakinlemiş hamuru yoğururken huzura kavuşmuş oluyorsunuz .
Bir çeşit hamur terapisi ..Akşamları birebir .
Önemle herakşam yarım saat tavsiye edilir. :)
Bitince kapağı kapalı hava almayan kaba koymayı da unutmamak gerekiyor
İyi eğlenceler.
Stressiz huzur dolu günler..

22 Şubat 2017 Çarşamba

HACİVAT VE KARAGÖZ


Rivayetlere göre Bursa'da yaşamış cami işçisi olan Hacivat ve Karagözün memleketinde büyüdüm ben..
Her gün o muhteşem caminin yakınında yaşayıp biraz havasından mıdır suyundan mıdır bilmem çektim sanırım.
Hatta bir ara yapım kursuna bile merak sardım.Lakin bir türlü sonlandıramadım.Başladığım işi bitiremeyenlerden değilim elbette ..Yalnızca hep engeller çıktı karşıma.
Bu engeller olsa da ,bitmedi içimdeki sevda...
Ve bende başladım kızıma kültürel değerleri aşılamaya..
Son resimde görülen sahnemizi çok önceden yaptık.
Bir oyuncak kutusu,fon kartonu ve perdemizin bağlanacak yanları..yetti bizim ekip çalışmasına
Evde küçük hanımdan değerli birşey olmadığı için, perdeyi vermedim ya  :) hısım akraba ona şükretti yemin ederim.
Derken ne zamandır yapmak istediğim Hacivat ve Karagözü okulda gitmediği günde yaptıklarını gördüm
Hasta değildi ama anneannemiz geldi diye gitmedi okula..
Sosyal medyadan okulumuzun fotoğraflarını gördük
Bugün en sevdiğin Hacivat Karagöz oyunu sergileneceğini biliyormuydun dediğimizde, Herşeye rağmen anneannemi sectim diye cevap verdi küçük sevgili.
Tabii gözleri dolan bir anne yani ben..ve anneannemizle yaşadık bir duygu seli..
Hal böyle olunca kalk dedim bizim kuzuya..
Hacivata Karagöze gitmediysen onları buraya getirelim dedim
Bir Kağıt bir dondurma çubuğu ve sahnemiz gösterimiz için yetti.
Kendi çizdi kesti yapıştırdı ve oyuna başlamak için son geri sayım başladı...
Hem eğlendirici,hem kültürümüzü öğretmek için birebir olan bu oyuna herkes tarafından bizce başla denilmeli,başa dönülmeli..Kültürel mirasımızı evlatlarımıza hediye etmeli ve sürdürmeli..
Herkese iyi eğlenceler ve iyi seyirler dostlar




ANNE DİZİSİ

Anne olmak sadece dünyaya getirmek değildir.
Anne olmak sadece doyurmak,uyutmak da değildir.
Anne olmak yüreğinle doyurup ,kalbinde büyütürken ,tüm hücrelerinin bir varlığa endekslenmesidir.
Kokusunu koklarken uykusuz gecelerin karanlığında içine çektiğin nefesindir.
Ne iki satırda anlatılır ne de bir kaç bölüm dizide..
Ancak dizi izlemeyi sevmediğim halde, izlediğim takip ettiğim bir yapıttan bahsediyorum.
Anne dizisinden..
Çok başarılı bir ekiple tanıdığımız küçük Berenden ..
Beren aslında çok küçük olmasına rağmen,ender rastlanan bir yetenek kesinlikle..
Bir senaryonun içine alıp katan muhteşem bir oyuncu..
Her gün okuduğumuz gazetelerde ve televizyonlarda bahsedilen yada sessizce böyle bir kadere mahkum edilen bir çocuğun hikayesini ete kemiğe büründüren  büyük alkışları hakeden bir kuzu..
Kadına şiddetin kesilmediği zamanlarda, bunca şiddet içeren dizi olmasına rağmen bitirilecek diye duyduğum ve üzüldüğüm çocuğa şiddetin çığlığı olan bir dizi...
Hiç kimse mükemmel değil elbette ..Ancak çocuk psikolojisini gösteren ,anneleri her gün daha dikkatli olmaya iten,böylesine bir konuyu işleyen bana göre ödülleri hakeden bir dizi...
Anneliğin özünü ve aslında bir kadının çocuğunu severken baskıyla şiddetle ne hale geldiğini gösteren bir pencere..
Hayata sadece tek pencereden bakmamak gerektiğini öğreten bir ışık..
Sevmenin karşılıksız herşeye rağmen olduğunu gösteren bir öğreti adeta..
Yada anneliğin sadece doyurmak ve çatısı kapalı biryer vermekten geçmediğini ifade eden..
Velhasıl bir anne ,bir eğitimci olarak çocuğa şiddete hayırın önsözü olan bu projenize acizane teşekkürü borç bilerek yazmak istedim .
Özellikle televizyonu bozup üç kişilik hayat oyunumuzda ,kızımız yattığından itibaren netten bize katılan kocaman muhteşem bir kadro..
İyiki varsınız..
Çocuk çığlıklarının susturulduğu değil ,destekle çocuk gülücüklerinin yükseltildiği toplumlara varmak için  elele olma,başarılarınızın devamı dileklerimle...




21 Şubat 2017 Salı

MİRAS

İçimde bir kuş uçuyor bugün..
Heyecanlı ,mutlu ve  huzurlu bir şekilde kanatlarını çırpıyor.
Gün daha bir aydınlık sanki
Ve memleket aydınlığa uyanıyor..
Kim bilir belkide olmasını istediğim ,hayal ettiğim düşüncelerimde yaşıyorum an itibariyle.
Hani derler ya ..
Cennette senin ... cehennemde senin beyninde diye..
Aslında şükür ettiğin her an yaşıyorsun cennetinde..
Daha önce ilkokula başlama yaşı olarak bahsetmiştim düşüncelerimizden..
İkna çabalarımız nihayet dün son buldu.
Bir çok mail aldım .
Okula başlamasını ben istiyormuşum gibi..
Oysa ben 5 yaşında kendi isteğiyle okula gitmiş ve bir gün olsun pişman olmamış biri olarak kararı kızımın verip sorumluluğunu almasını istedim.
Zorla benim kararımla okumamasını..
Lakin istediğim daha fazla çocukluğunun tadını çıkarmasıydı..
Konuşmalarımın özü ,onun heyecanını anlamaktı
Ben küçükken sorardım babama ..
Baba ne olayım diye ..
Babam bana doktor ol ,avukat ol ,öğretmen ol demedi bir gün olsun
Tek bir cevabı vardı ..ve o da..
Hatıra defterimde hala daha okuduğum İnsan ol yazısıydı..
İçime ilmek ilmek işlenen tek cümle İnsan oldu..
Ne demekti insan olmak ..
Biz zaten insan yaratılmadık mı yaradılış olarak..
Her geçen gün daha iyi anladım ki;
İnsan olmak, iki ayaklı olmak değil..
İnsan olmak, hayata sevgi ve saygı çerçevesinden bakabilmekmiş meğer..
İnsanı ,hayvanı,doğayı, her canlıyı sevip koruyabilmek ,hayatla sevginle mücadele etmekmiş.
Hem çok kolay ,hemde çok zormuş ..
İşte dostlar ..bende kızıma babamın ve kızımın babasının ,sevdiğim adamın söylediği gibi dileklerde bulunuyorum.
İnsan olmasını istiyorum.
Burada göstermiş olduğum etkinliklerin tek bir amacı var..
Oda birlikte güzel keyifli bir geçmiş ve  tarih yazabilmek..
Tarih demişken,ben hiç ders çalış diyen bir ailede büyümedim..
Evet yanlış duymadınız dersin yok mu diye bile bir cümle duymadım.
Pazar sohbetlerimiz vardı bizim .
Sohbette babamla annem tarihten siyasetten ,din kültürü ve ahlak bilgisinden,edebiyattan kısacası yaşamla ilgili ne varsa ondan söz ederlerdi..
Masa başında saatlerimiz geçer,birbirimizden bahseder,dertleşir ve öyle kalkardık..
Pazarlarımız çok özel vede güzel geçerdi.
Annem her akşam ,bugün neler öğretmek istersiniz bana ?!!diyerek bizim okulda ne varsa ,eteğimizdeki taşları dökülmemiz için bilmiyor taklidi yapardı.
Gerçekten mi diyerek şaşan annemiz ,bizim ona söylediğimiz herşeyi bilmesine rağmen,bizim onun karşısında bir öğretmen edasında anlatmamızı sağlardı.
Gün içerisinde öğretmenimizden ne görüyorsak bizde akşam öğretmenlik yapar evde gururlanırdık.
Benim ders notlarına bakan bir ailem hiç olmadı.
İnsani değerleri ilgilendiren bir kısım vardı .
İşte ailem hep o bölümü dikkate alırdı.
Ben okul hayatım boyunca öğretmenlerimle arkadaş gibi oldum.
Neden mi?
Bu huzur ve güven ailemin bana en güzel mirasıydı..
Miras, bana göre maddiyatla ölçülmeyecek kadar değerli geçmişte saklı..
Benimde tek amacım, bana emanet edilen bu mirası kızıma ulaştırmak ,o geçmişte tıpkı benim en kıymetlilerim annem ve babam gibi değerli olmayı istemektir.
Bana ileride baksın diye değil ..
Karşılık istediğim için değil..
Aynada yarısı bana, yarısı babasına ait yüzünden mutluluk duysun diye ..
Tıpkı benim gibi..
Binlerce şükür beni Yaradan..
Kalbimin, ruhumun ,bedenimin yarısı annem ve yarısı babam..
Ben Özgünden önce Çalışkan ailesine mensup olduğum için mutluluk duyuyor, aileme şükür ve dualarımı yolluyorum
Kızımında Özgün olmaktan mutlu olduğu zamanlar için sadece çabalıyor ve dua ediyorum.
Kısacası bu hayatta ,güven , özgürlük ve mutlulukla kanatlarını çırpmasını istiyorum.
Mirasımı.mutluluk sandığında aşk kilidiyle ona teslim etmek için insanlık çeyizi işlemeye çalışmak sadece benim ki..Hepsi bu..
Tüm arzum ve gayem bu hayatta..
Umarım, huzur sesi duyabilir ve gönül rahatlığı yaşayabiliriz  gökyüzüne birlikte ulaştığımızda..




20 Şubat 2017 Pazartesi

MERHABA AYNA

Öz eleştiri yapmayı sevenlerdenim.
Özür dilemeyi,yanlışım olduysa utanmayı bilirim.
Kimseye ben mükemmelim imajı çizmek değil niyetim.
Anneyim.
Ne kadar ana okul yıllarım olsa da,anaokulunda çalışsam da onca çocuğun varlığını düşünmek yerine kendi çocuğum tek gibi düşündüğüm anlarım olmuyor da değil
Zira annelik dünyayı unutup bazen bencil olmayı gerektiriyor sanırım.
Annelik bir an hissiyatınızın kabardığı ,düşüncesizlik edebileceğiniz noktayı da size sunuyor.
Cuma ve Cumartesi günü yaşadıklarım annelik duygumun aşırıya kaçmış hali olduğunu söyleyebilirim.
Ben kızımın okulunu ,iki yıl  araştırırak buldum.
İki yıldır aynı ekiple birlikte yol almayı da çok seviyorum.
Okul araştırırken, çok faliyet yapan yada binanın yapısına ehemmiyet veren biri olmadım.
Kişileri tek tek inceledim.
Sorunlu biri değilim elbette
Fakat küçücük bir varlığınızı emanet etmenizin ,onun hamurunu yoğurmanıza yardım edip ,gün içerisinde size eşlik edecek insanları bulmanızın hiçte sanıldığı gibi kolay olmadığını yaşayarak öğrendim.
Bu yüzden uykusuz gecelerde okul siteleri,faceboklarda okul öğretmenlerini kontrol ettim.
Ben öyle dil eğitimi,faliyet yada klasik iyi eğitim alsın diye değil.. İnsani değerleri verecek,kızımı mutlu edecek ,okuldan soğutmak yerine hergün okula gitmeyi istetecek yeri seçtim.
Bir gün dahi pişman olmadım.
Cuma günü yaptığım acelecilik dışında.
Biz anneler çocuklar uyumlu giyinsin,şık olsun,temiz pak olsun isteriz.
Hani öyle süklüm püklüm olmayan cinsinden.
Kızım okulda üstüne süt dökünce çorabı değiştirilmiş gönderildi.
Ben o gün nasıl yorgunluk nasıl bir ruh haline sahip olduysam hemen öğretmenine mesaj attım.
Oysa o gün dış görünüşüne bakmak yerine herzaman yaptığım gibi okulun içeriğini sormak aklıma gelmemişti.
Kızım sonra anlattığında ve eski yıllarımı hatırladığımda tüh tüh etttim ..ama mesaj birkez gitmişti.
Gün içerisinde bir anlık yaptığımız hareketlerin geri dönüş kutusu olmadığını anladığımızdaki pişmanlık yanaklarımda belirmişti.
Cumartesi gününde ise kızımı kalabalıkta ve etkinlikte biranda  bulamadığımda yaşadığım panikle , kıyafetin, kaybolan hiçbirşeyin önemli olmadığını ,Yaratıcı bana birkez daha ders almam için hissettirdi.
Kaldıki neler kaybettik biz... bizim için onlar bile varlığımızdan daha önemli değildi ki
Evet canlar..
Ne kaybolan birşey önemli aslında nede çocuklarımızın giyimleri,nede okuldaki dersleri...
Tek önemli bir durum var ki ,oda sağsalim yanımızda olup, minicik masum halleriyle gülümsemeleri..
Bizim aslında  onları sevmeyi ,onlarında sadece sevgisini hissetmeye olan ihtiyacımız oksijen kadar..
Sevgiyle güne başlayan ,öz eleştiriyi aynada kendi kendilerine yapan,her yeni güne hataları bir kenara bırakan özgün anneler hepinize tekrar merhabalar..





19 Şubat 2017 Pazar

YENİDEN VAROLUŞ

Bugün küçük mucizemden söz etmek istiyorum.
Önce asla anne olamazsın demelerinden ,sonra anne olacağımı duyduğumda sekiz doktor gezmemden bahsetmek ..Hayatımın en zor anlarını  ve verdiğim en zor kararı söylemek dile getirmek istiyorum..
Kimbilir belki böyle anneler vardır.
Olmaz demişlerdi bizim için..
Bana dönerek aldırmalısın demişlerdi..Yapamazsın.
Oysa ,ben bana tutunan kalbini hissederken  ,o minik kalbi söküp atamazdım.Kalbim tekrar iki kat canlanırken..
Yüreğimin çığlıklarından aldırsam yaşayamazdım.
Ölüm dediler..
O an sevdiğim adamın beni tercih etmesinden korkarak yaşam dedim..
İnatla ..
Kararlılıkla..
Çünkü ben doğduğumdan bu yana hep var olmayı seçtim inançla..
Başarısızlığı da göze aldım lakin çok şükür ki başardım.
Sevginin gücünü yaşadım.
Bugüne kadar sevdiğim adamdan tek bu gerçeği doğuma girene kadar sakladım.
İlk kez beni tercih etmesinden korktum.
İlk defa sen yaşa yeter demesi içimi acıtacak diye sustum
İlk kez gözlerimi kaçırarak ben çok iyiyim diyordum.
İlk defa yalan söylüyordum.
Hayatımda söylediğim ilk ve son yalanımdan ilk defa pişmanlık duymuyor ve ilk defa tüm sevdiklerime bir başka bakıyordum..
Sanki son dakikalarımı yaşarcasına herkesten helallik alıyor eşime yazdığım mektubu verirken ,sonsuzluk isteğiyle sevdiğim adama bakıyordum.
Tam açacakken mektubumu açma demem ,sen önemlisin yapma demesinden kaynaklanıyor gülümsüyordum.
Ben o kapıdan girince aç diyerek ,boğazımdaki cümlelerimin kilidini derin bir nefesle açmaya çalışıyordum.
Önce halaylarla karşılayan bir ekip vardı beni..
Ve sonra hadi bakalım duamızı edelim diyerek son anlarım olursa iyi gitmemi isteyen doktorum ve hemşireler.
O an duygularım karışıyorken,içimden bir dua ediyor ,bir gülüyor,bir türkü tutturuyordum inceden..
Babamın çok sevdiği türküyü ..
Azrailin gelir kendi ne ağa der ne efendi..Sayılı günler tükendi ..Yolun sonu görünüyor diyen o an beni anlatan bir türkü..
Türküye dua karışırmı demeyin.
Duygular karışınca öylesine mikserleşiyor ki düşünceler ..
Ne türkü ne dua hiçbiri tek başına ilerlemiyor zihninizden..
Fakat kalbiniz hep tek birşey diyor.
Nolur Allahım eğer son nefes ise onu bir kez göreyim dünya gözüyle...
sonra uğurlanayım sonsuzluğa..
Yalnızca bir kez koklayayım o mis kokuyu hiç olmaz sa .
Saatler sonra...
 bende inanamadım gözlerimi açtığıma..
Ve bir mucizeyle yeniden doğmuş gibi sağlığıma kavuştuğuma..
Her saniye şükrediyorum birlikte varolduğuma..
İşte buraya niye yazıyorum ..
Benden ileride bir iz,bir hatıra bırakma adına..
Canım kızım..
İyi bir annemiyim bilmiyorum,
Ama seni kalbimi yerinden söküp atabilecek kadar seviyorum.
Hiç bir canlıya evlat acısı yaşatmasın Allahım diye dua ediyorum.
Seni çok seviyorum minik  hediyem..
Ben senin varlığınla ,her yeni doğan güneşte tekrar tekrar doğuyor ve her nefeste bir kez daha varoluyorum..
Tabii birde birlikte aşık olduğumuz adam babanla ....
Yaşadığım her dakikaya şükrediyorum
Benim yaşadıklarımı yaşayan annelere de en derin hislerle mucizeler  diliyorum







PEPEE ..





Hafta sonu etkinliklerini sizlerle paylaşmıştım.Zira biz de pepe ye gittik .Düşyeri ekibine bir çok anlamda bir eğitimci ve anne olarak teşekkürlerimi borç bilerek söylemeliyim ki,çocuklarımıza faydalı olan ne varsa öğrettiğiniz ,bayrağımızı her yerde dalgandırdığınız için sizi seviyoruz.
Organizasyonda ki kargaşa ve insanların sıra bekleyenlere saygı göstermeyerek çocuklarını yanlardan vermeleri dışında herşey güzeldi.eğlendirici ve herzaman ki gibi bilgilendirici..
Bir ekrana bakarken annelerin en rahat olması gereken çizgi film karakteri diyebiliriz.
Ben televizyon izletmesemde birlikte izlediğimiz animasyon filmlerin dışında ,izlediğimiz en rahat yapımdır.Ayşe Şule Bilgiç ve Kıraç ailesine tekrar tekrar teşekkür ederek ortaya sunduğunuz her eseriniz için başarılar diliyorum.
Böyle zamanda annelerin imdadına yetişmeniz de takdire şayan doğrusu..
Kendi memleketimizin gelenek göreneklerinden tutun da görgü kurallarına hatta sayılara kadar gösterilen her kare muhteşem.İyiki varsınız.

18 Şubat 2017 Cumartesi

GÜLDÜR GÜLDÜR VE DOĞAL ANNE




Muhteşemsiniz Güldür Güldür ekibi..
Sizi ayakta saygıyla alkışlıyorum
Doğal anne diye bir bölüm izledim.
Aslında bu sayfada olma niyetim tam da bu..
Herkes çok iyi anne olduğunu söyler toplumuzda..
Daha çocuk doğmadan başlar .
Şunu yap daha iyi.bunu yap şöyle iyi diye..
Tavsiyeler..öneriler bitmez.
Hep denir ya ,ben senin yerinde olsaydım diye.
oysa benim yerimde olamazsın demek geliyor o an insanın içinden.
ben benim diye haykırmak..
İlk kucağınıza aldığınız zaman yavrunuzu ,sanki on tane çocuk büyütmüşsünüz gibi bir his kapladığını kimseye ifade edemezsiniz.Çocuk doğar doğmaz ilk sorudur annelere

.Sütün var mı ?Sonra başlarlar tek tek... aman bak şunu ye ,bunu iç ,kendini sıcak tut diye..bir türlü son bulmaz .. sonra çocuğa sıra gelir.
Unutulan şudur ki,her çocuk farklı bir yaradılış benliğiyle yeryüzüne gelir.Ve anne, bu farklılığın farkında olabilmek için hayata bağlanan yeniden doğan bebektir.
Lütfen büyükler bırakın bu iki yeni doğmuşlar birlikte birbirlerini keşfedip hayatın tadını çıkarsınlar..Burada olma amacım sadece kendine özgün annelerle buluşmak istemektir diye bir yazı yazmıştım bu bölümü izlemeden.
En yakımızdaki annelerimiz, bizlere en iyi çocuk büyütmeyi öğretir diye düşünenlerdenim.
Bu sayfa ne anneliği öğretme hadsizliğinde bulunmak,ne ben çok iyi anneyim diye ispatlamak için açılmıştır.
Kızıma öncelikle bir anı ve oyun ,faaliyet ,yemek tarifleri,tiyatro,sinema bildiğim kadarıyla duyurabilmem için açmış olduğum bir sayfadır.
Ne kendi fotoğrafımı koyup çocuğumun üzerinden ünlü olmaya çalışmak gibi bir niyetim mevcut nede maddi kazanç gibi bir kaygım bulunmakta.Tek fotoğrafımın olmasıda sahte olmadığımı anlaştırmak içindir.
Anaokulunda öğretmenlik yaptığım süre zarfında öğrendiğim birşey var ki oda her çocuğun ayrı psikolojisi ,ayrı düşüncesi ,ayrı gelişimi mevcut.Genellemeler yapan insanlardan da karakter olarak oldukça uzağım.
Evet .bizim kızımla anılarımıza eşlik etmek istiyorsanız buradayım.Sevgili babamın bir sözü var Özgün anneler,meyve tabağını ikram olarak sunup arzu ettiğinizi almanız için ben buradayım.Ya da
hiç birini almamanız tercih meselesi tabii..
İşin özü, her anne kendine özgün olduğu için ,özgün anne ismini kullanmaktayım.sadece soyadım olduğu yada kendime özgün olduğum için değil.
Yani annelerin kendine has yanlarını sevmekte ve anneliğin özgün olduğunu bilmekteyim.İŞTE BU YÜZDEN BLOGGERIMIN ADINA ÖZGÜN ANNE DEMEKTEYİM.

17 Şubat 2017 Cuma

HİKAYE ANLATMA OYUNU

Bazen gördüğünüz bir karede olur adaya düşersiniz.
Bazen gördüğünüz kar resmini görüp kendinizi en sevdiğiniz ile karlar içinde hayal edersiniz.
Bazen bir ağacın altında durup dinlenmek,bazen ise camdan dışarıyı seyretmek istersiniz.
Öylece dalıp gidersiniz.
İşte hayal gücümüzü çalıştırmak için yaptığımız oyunumuz.
Bulduğumuz resim karelerini karıştırıp kura çeker gibi 10 adet çekip bu resimleri birleştirdiğimizde hikaye oluşturuyoruz
Bu basit oyunu yapabilir çocuğunuzun hayal dünyası farelerle oynayabilirsiniz.
İyi eğlenceler

İLLERE GÖRE HAFTA SONU ÇOCUK TİYATRO ETKİNLİKLERİ

BURSA-Nilüfer Tiyatrosu 19 şubat 2017 Saat :13.00-15.00-17.00
Nazım Hikmet Kültürevi Balaban Salonu
Ücret:10 tl


Bursa Adile Naşit Tiyatrosu
Saat:14.00
19.02.2017
Kuklacı aranıyor Çocuk Tiyatrosu
Drama tekniklerinin kullanıldığı oyunda çocukların hayal dünyalarını keşfetmeleri yolculuğu anlatıyor.











İSTANBUL-İstanbul Fatih Ali Emiri Efendi Kültür Merkesi

18 Şubat 2017
Saat:12.00
Çekirdek aile -
Ücretsiz



İSTANBUL- Üsküdar YavuzTürk niyazi Sayın Kültür Merkezi


Yavuztürk Mah. Karadeniz Cad. No: 61 Üsküdar/İstanbulTelefon: 0 (216) 521 97 08​
Etkinlik Tarihleri:19 Şubat 2017, Pazar - 12:00-14.00Ücretsiz












KOCAELİ-Akasyalar Cd, 13-15, 41050 Yahyakaptan, Kocaeli







ÖZGÜRLÜK PEDALI

Bisiklet çocukluktaki özgürlüktür.
Kendine güvenin ön sözüdür.
Bizde bu düşünceden yola çıkarak ,okulumuzun tamirat gününü bahane edip, aldık bisikletimizi keyife çıktık.
Özgür olmaya..
Dikkat toplamaya..
Kaslarımızı çalıştırıp güçlü olmaya..
Kızımız ,güzel yeni anılar biriktirmek için, içinde bulunduğu anı yaşarken,bende pamuğum her pedalı çevirdiğinde filmi geriye sardım.
Kardeşlerimle birlikte bisiklet sürdüğüm anılara yolculuk ettim.
Nede çabuk geçiyor zaman..
Oysa daha dünkü çocuk ,o bisiklette olan bendim.
Eskiye gitmeyi istediğim için söylemiyorum.
Çünkü yaşadığım zamanı en çok ta bebeğim var diye seviyorum.
Anne olmak,hem eskileri canlandırmak ,hemde yaşadığın saatte çocuk olmayı gerektirdiği için ben her gün şükrediyorum.
Hiç bir annenin gözyaşı dökmemesi içinde her gün dua ediyorum.
Bütün özgün annelerin ,hep iyiliklere, güzelliklere ,aydınlığa ve mutluluğa doğru hayat pedalını çevirmesini diliyorum.



16 Şubat 2017 Perşembe

PİZZA YAPIYORUZ..


Kolay ve bir o kadar muhteşem bir pizza tarifi iletmek istiyorum dostlar.
Bugün anne kız gelince öyle yorulduk ki..Bisikletti,futbol maçıydı derken evde oyunlar.Akşam için babamız gelinceye kadar bir pizza hamuru yaptık ve tadına doyamadığımız bir lezzet oldu.Küçük hanım yaparda lezzetli olmaz mı..
Tarife gelince,
Gerekli Malzemeler
1)330 ml su
2)1 paket kuru maya
3)1 kaşık zeytinyağ
4)Tuz
5)Un
6)Şeker
Şeker ve mayayı tepkimeye girmesi için bekliyoruz.Kabardıktan sonra su,tuz,yağ,Un ekliyoruz (Biz 400 ml un 250 ml tam buğday unu koyduk)Biz ekmek yapma makinasın da program 12 ye  ayarladık.
Yani 1 saat.20 dk.
Ancak elde yoğurup 45 dakika mayalanmasını da bekleyebilirsiniz.
Hamurumuzu 3 parçaya ayırıp malzemeleri kattık Salça,kaşar peyniri,sosis.salam,yeşil ve siyah zeytin birde mısır ..
Biz pizza altlığında önceden ısıtılmış 200 derece de 25 dkka pişirdik.
Muhteşem lezzetli bir tadı var.
Kesinlikle tavsiye ederim.
Afiyet olsun herkese. Minik ellerin lezzetide bir başka oluyor doğrusu.




15 Şubat 2017 Çarşamba

EKMEK YAPIYORUZ MİNİK ELLERLE


Hani evi ev yapan o kokudur ya..
Bir kuru ekmeğe razıyım seninle denir ya..
Soğan ekmek tabirinde ki mis kokulu ekmektir ya hani..İnsanın içini ısıtan ,insana yuva tadı veren bu nimettir ve sofraların olmazsa olmazıdır.
Ne kadar diyet yapılsa da organik temiz  yenilen bir iki dilim kilo değil sağlık verir vücuda.
Bugün yine ekmek yaptık.
Canım annemin bize hediyesi olan bu makine insan hayatına ne derece güzel vakit kazandırıyor şimdi çok daha iyi anlıyorum.Çok ama çok teşekkür ediyorum cennetim annem
Tarife geçmek gerekirse,malzemeler
1)150 ml süt
2)180 ml su
3)1 Yumurta
4)2 kaşık tam buğday unu
5)2 kaşık mısır unu
6)700 ml un
7)Yarım paket kuru maya
8)1 kaşık sıvıyağ
9)Tereyağ
10)Tuz
11)Şeker
Eğer ekmek makinemız varsa 3.saat 10 dakikada yoğurup mayalayıp pişiriyor.
ancak ekmek makinemiz yoksa 2 saat mayalanmak şartıyla 45 dk da pişiyor.
malzemeleri karıştırıp yoğurup mayalandırdıktan sonra 200 derece 30 dk  fırına kapağı ile girecek tencereye koyuyoruz ve 30 dkka hiç kapağını açmıyoruz. son 15 dk.kapağını açarak pişiriyoruz.
Püf noktası ilk fırına atınca 5 dkkasınd a nemlendirmek için spreyle su fısfıslıyoruz ki kurumasın lakin bu iş çok ivedi şekilde olup fırının ısı kaybına uğramaması gerekmektedir.
Afiyet olsun.
Ekmek yemeyen minikler bile tereyağ sürüp yemeye başlıyor bu tarifle dostlar..
Evinizden sevgi,sağlık, mutluluk ve rızık hiç eksik olmasın.

SEVGİ KURABİYESİ



Dün babamız bize çikolata çiçek alınca,bizde bugün babamıza sevgi kurabiyesi yaptık.
Küçük hanım,minicik elleriyle yaptı daha doğrusu..
Bizim Sevgi Kurabiyemiz için gerekli malzemeler.
1)Tereyağ
2)Pudra Şekeri
3)1 Yumurta
4)Yarım bardak süt
5)Vanilin
6)Elekten geçirilmiş Un
Üzeri için
1)Bitter çikolata
Tüm malzemeleri karıştırıp kalp şekli yapıyoruz.180 derecede kızarmadan pişiriyoruz.
Benmari usulü çikolataya yarıları batırıp iki renkli sevgi kurabiyelerimizi soğumaya bırakıyoruz.
Afiyet olsun dostlar
Yuvanızdan sevgi ve mutluluk hiç eksik olmasın.