TEOG YARIŞINDAKİ EVLATTAN ANNE BABAYA MEKTUP ...

Merhaba Anne,
Ben senin çocuğunum..
Hani yarın Teog sınavı olan ..
Seni gururlandırmak için elimden geleni söz veriyorumki yapacağım..
Lakin yapamazsam..
Benden utanma olur mu..
Beni komşu çocuğunun başarısı altında bırakma nolur..
Tut elimi anne..
Ben başarsam da başaramasam da ..
Kızma..
Çalışsaydın deme sakın..
Başlamayalım tartışmaya..
Benim tam ergenlik zamanlarımda ..
Boğuştuğum dersleri değil beni anla..
Lütfen anne..
Girme sende anne babaların yarışına..
Anne..
Hatırladın mı..
Ben komşu çocuğundan geç konuşsam da ..
Önce yürüyordum ..
Senin sevginle sana koşmak istercesine adeta ..
Yani ne ben o çocuktan tembelim..
 Ne de o çocuk benden akıllı anne ..
Sadece herkes kalıptan çıkma değil ki ..
Bunu hatırla..
Peki ya sen anne..
Sen hiç bir derste başarısız olmadın mı?
Yada en başarılı olduğun derste heyecandan unutmadın mı bildiğin ne varsa..
Çok ama çok çalışsan da..
Kaderini sıkıştırdıkları yüz yirmi dakikada okuduğun herşeyi kitap gibi hatırladın mı ?
Ben senin yaşındayken deme anne..
Sen benim yaşımda oyun oynamayı,gezmeyi ,kitaplara tercih etmek istemedin mi..
Yada arkadaşların anne ..
Hiç olmadı mı..
Yapma anne ..
Biliyor musun..
Sen işsiz olsan da ..Yada başarılı bir iş kadını..
Ben seni hep aynı sevgiyle seviyorum ..
Çünkü ben seni tek bir etiketle ,sen benim annemsin diye seviyorum..
Sende beni sadece çocuğun olduğum için sev anne..
Beni ben olduğum için..
Başarılarım olduğu için yada yarışları kazandığım için değil..
Sen beni karnında taşıdığın için sev..
Yada babam sen beni..
Aslan oğlum
Prenses kızım diye değil..
Küçük bir sınavda bile kedi gibi titrediğim için sev..
Beni prensesler gibi gösterişim için değil ..
Sen beni külkedisi olsam da sev..
Meslek sahibi olacağım diye değil..
Beni ben olduğum için sevin
Nolur..
Çünkü ben sizi annem ve  babam olduğunuz için seviyorum..
Beni sevdiğiniz için..
Sizde benim sizi sevdiğim için sevin..
Teog yada Ösym ile değil ..
Puanla yada koltukla değil..
Tutun elimden anne ..
Baba sen de..
Şimdi söz verin
Sınav sonucum sıfır olsa da bana sadece sevginizi verin..

Duydum ki,yarın Teog sınavı varmış...
Adil şartlarda okumayan çocukların yarışı..
Aslında ebeveynlerin desek daha doğru..
Malesef dostlar..
Çocuğunuzun size söylemek isteyip söyleyemediği herşeyi duymanızı istedim.
Son dakika da bile kalbi kaldırmıyorsa bırakın girmesin derim..
Yada girse de önemsemeyin.
Çünkü çocuğunuz sınav sonucuyla ölçülmüyor rica ederim..
Tüm sınava girecek çocuklarımıza başarılar değil ,haklarında ne hayırlı olacaksa onu dilerim..
Neyin hayırlı olup olmadığını bilmediğimiz için bu gibi durumlarda ben bilene bırakmayı her zaman tercih ederim.
Sadece ailece sevgiyle kalmanızı temenni ederim dostlar..
Sadece aşkla birbirinize sarılmanızı..
Kısacası iyi geceler hayırlı gündüzler dilerim..

TUVALET ALIŞKANLIĞI BİREYİN BİYOLOJİK FARKINDALIĞIDIR.

Bugün tuvalet eğitiminden söz etmek istiyorum sizlere dostlar..
Aslında oldum olası adı bile bana itici gelen ,çocukların bu dönemde zorlandığı, bazılarının reddettiği zamanlardan konuşmak istiyorum..
Bizim toplumumuzda tuvalet eğitimi diyerek ,aaa benimkini dokuz aylık tutuyorduk 1-1.5 yaşında tamamen alıştı denilen ,bir hayli abartılan ve annelerin benimki niye alışmıyor diye çıldırdığı dönemler..
Oysa ,bu birazda biyolojik olarak farketmeyle ilintili olan ,rahatsızlık duygusununda gelişmesiyle ilgili bir durum ..
Tuvalet alışkanlığı ,tabiri caizse pavlovun köpeğine uyarıcı verir gibi olduğunda, ilkokul dönemlerinde tekrarladığını açıklayan uzmanlara kulak vermeli diye düşünüyorum.
Bu soruyu hep duyuyorum..
Siz nasıl alıştırdınız.?
Bizde çığlık atmalar,korkunç anlar olmadı ..Çünkü tuvalet eğitimi vermedim..
Vermedim diyorum çünkü hadi gel seni çişe tutayım demedim..
Çünkü tuvalet biyolojik bir ihtiyaçtır.
Dışarıya çıkmadan tuvaletini yap diyenlerden dahi hala uzak durmaya çalışırım.
Çünkü bu iş ,birinin uyarıcılarıyla olacak iş değil.
Gece yatmadan hadi çişe gidelim gece gelir demek ..bana oldum olası saçma gelir.
Yani gece gelecekse şimdi niye gidiyorum.Yok ki..??
Bunlar bana göre birer psikolojik baskıdır.
Oysa çocuklar rol model alarak öğrenir..
Ben konuştum.
Bak kuzum artık büyüyorsun ve iç çamaşır giyebiliriz diye düşünüyorum ne dersin?
Bez mi?Külot mu?
Çocuklar büyümeye hevesli oldukları için bezi tercih etmeyeceklerdir.Ama tabii bu ilk söylemede olacak diye bir kaide yok.
Sabır burada en önemli anahtarımız dostlar
Daha sonra küçük tuvalet şeklinde alınan dettalar işinizi kolaylaştıracaktır.
Fakat çocuklara soğuk ve sert geldiği için istemeyebilirler.
Mesela bizim ki bunu ifade ettiğinde ,irkildiğinde anladım.
Oturak kısmını yumuşak kaplayabilirseniz bu işte size yardımcı olacaktır.
Daha sonra sabırla ,her tuvalete gittiğinizde biz buraya yapıyoruz istersen sende burada deneyebilirsin tuvaleti keşfetmek istermisin demek onu cezbedecektir.
Çocuklar keşfe bayılır.
Ben bu işleme 18 aylıkken başladım ve 2 yaşına 1 gün kala gece gündüz yapmayı birden bıraktı..
30 aylıkken de deri kaplı chicco tuvalet adaptörü aldık kendi isteğiyle ve ağlamadan sızlamadan bu işi bitirdik.
Başarmamızın nedeni,onunla inatlaşmamak oldu .
Bedensel uyarısını beklemek ve onu anlamak..
Onunda bu durumu anlamasını beklememiz bize sorunsuz tuvalete geçişimizi sağladı.
Duyuyorum da kakaya el sallamak yada bir başka şey yapmak bunların anlamı yok vücudundan parça gittiği içinmiş ,peki ya bezde ..
Siz bezi gösteriyor musunuz ?
Elbette hayır.
Buda bunun gibi..
Konuşarak öperek ilgisini size çekebilirsiniz.
Tuvaletimiz bizim konuşacağımız varlığımız değil ve abartılacak bir durum haline gelmediğinde emin olun tuvalet işkence haline dönüşecek durum hiç değil.
Sadece rol model olmak ,bezde farketmediği için çamaşırla bunu farkedilir hale getirmek yeter..
Ve tabii temizlemek için sabırlı bir anne olmak gerek..
 Emin olun bu işi kökünden halledecektir.
Tek bilmemiz gereken şey,çocuklarımız havhav değil ve bizde pavlov değiliz.
Hepsi bu..
Kafaya takılacak bir durum olmaktan çıkarıldığı ve akışına bırakıldığı an olacaktır.
Siz hiç inatla ,hiç bir biyolojik sorunu olmadığı halde yirmi yaşına kadar altına yapan birini gördünüz mü?
Elbette hayır..
Bakın görün ,sadece örnek olmak,zorlamamak,tuvalete tutup düşme korkusunu yaşatmamak,beyinde bu işi bitirmesine yardımcı olup,tuvaleti altında hissetmesini sağlamak ..sadece yapmamız gerekenler..
Önce oyuncak bebekler tuvalete gidiyor olacaklar ve anne çiş dediğini duymaya başlayacaksınız.
Unutmayalım ki,tuvalet kişinin biyolojik ihtiyacıdır.
Bunu kişinin biyolojik farkındalığına bırakmakta yarar vardır.

Ve unutmamalıyız ki;çocuklarımız küçük olsalar da kendine özgün bireylerdir.

ULUSUN EGEMELİĞİNDE KANDİL İNANCININ SAYGI MESAJI VE ÇOCUK BAYRAMI

Dün yoğun bir günde iki arada bir derede anneme yazı yazabildim sadece dostlar..
Oysa bizim toprak anamızda vatan canlar..
Vatan sevdasını bir gün değil her gün yaşayan biri olarak dile getiriyorum ki,dün çok güzel bir gündü..
23 Nisan Ulusal egemenliğimizin ilanından sonra, çocuklarımıza armağan edilmiş bir günün ,Miraç kandiliyle aynı gün olması da bir başka güzellikti..
Kısacası bayram ,kandil birlikte kutlarken,Şehitlerimizi anarak rahmet okumak,şükür duygusunu içinde hissetmek huzur vericiydi.
Öncelikle hava muhalefeti olacak diye çocuk balosuna rezervasyon yaptırsak ta,hava güzel olunca kendimizi kırlara attık bir anda..
Çocuk oyun alanları,konserler derken lunapark...
Eve gelince şükürden sonra kuzular firarda sinema keyfi..
Her şey bu kadarla bitmedi ..
Alanda şahit olduklarımız var tabii...
Öncelikle bayrak sallamak eğlenmek gurur verici olsa da ,bayrakları yerlere atanlara öfke duymak bize düştü..
Kuzumla beraber topladık tek tek..
Sonra tam bayrağı yere koyan bir kızımız varken, annesinin seslenişi tüylerimi diken diken etti..
BAYRAK YERE KONMAZ SAKIN..!!!
Kız hemen alırken başına koyup öptü üç kez.
Sonra bir başka çocuk..
Bayrak istiyorum baba derken..
Bir başka çocuk daha çıktı ..
Arkalarından koşturdu..
Bende fazla bayrak var buyurun diye..
Bayrak paylaşımı duygulandırken,fondaki müzikler de şahlandırdı..
Ya çocukların üzerindeki tişörtlere ne demeli..
Hangi birinden söz etmeli..
Tesettürlü annelerin Atatürk sevdası görülmeye değerdi..
Özellikle bahsetme nedenim Gazi Paşayı sevenlerin sadece açıklıktan gelme nedeni değil dostlar..
Atamız din düşmanı değildi.
Düşünün ki..
Bu ezanlar ki şehadetleri dinin temeli ebedi yurdumun üstünde inlemeli dizelerini kabul eden adam nasıl din düşmanı olabilir ki..?
Ata bizlere  ,biz isteseydik ve unutma sen zorlayıcılardan değilsin ayetlerinin uygulaması olan özgürlüğü verdi.
Dini birilerinin kullanmasının yanlış olduğunu öğretti..
Dün biri bana sana yakıştıramadım diyerek toplu 7-8 kişinin beni takipten sildiğini belirtti..
Bakın dostlar..
Bu siyaset değil!!!
Ata sevgisi siyasete alet edilmeyecek kadar yüce bir sevgidir.
Seversiniz sevmezsiniz lakin bu vatanda değil dünyanın kabul görmüş insanları vardır ki kim olursa olsun saygıya değerdir bunu bilmelisiniz.
Atanın İzmir'in kurtuluşu esnasında basıp geçmesi için yoluna yere serilen Yunan bayrağına basmaması ve bayrağı yerden kaldırtması bizlere örnektir.
Çünkü hiç bir milletin değerlerini ayaklar altında çiğnemek sizlere değer katmayacağı gibi sizi küçültür.
Velhasıl bunun ne bir inançla nede savunduklarınızla bir ilgisi bulunmaktadır.
Saygı ,kişinin karakter meselesidir.
İmanlı bir annenin kızı olarak söylüyorum ki,benim anneme ,annemin bana saygı duyması adalet ve özgürlüktür.
Bu dünya kimsenin egoları için yaratılmamış olup,herkese aslında yetecek ölçüde büyüktür.
Vatan savunması dahi yapılırken,insanın insan olduğu göz önünde bulundurulmalıdır.
Ben insanlığı ,etiketsiz insanlığı savunurken, vatanımı, bayrağımı inkar etmiyorum.
Ben inancımı savunurken, inancımı kimseye empoze etmiyorum.
Sana yakışmadı derken, atalarıma dua edip inancım doğrultusunda şükür etmem yakışmadı ise doğrudur.
Yakışmadı ..
Ama..
Bu bana değil sizin görüşünüz insanlığa ,ekmeğini yediğiniz toprağa yakışmadı..
Yani işin özü şu ki..
İnsanların savunduklarına hangi görüş ,hangi inanç olursa olsun saygısızlık yapıldığında ben insani duyularımı ön plana çıkarabiliyorum..
Yada şöyle diyelim .
Hiç bir canlının hiç bir canlıya durup dururken zarar vermesine vicdani olarak susamıyorum.
Yada hiç bir değerin başka bir değere söz söyleme hakkına sahip olduğunu sanmıyorum.
Ben saygıyı sadece saygıyı savunuyorum ..
Evet dostlar..
Dün sıra beklemeyen ,saygıdan bir haber oyun alanlarında anne vasfında gözükenler de vardı..
Oysa orada çocuğunu oynatma adına, çocuğuna yanlış örnek olduğunu bilmeyecek kadar çirkinleşenler de..
Fakat biz güzellikleri görüp mutlu olmayı seçtik yinede..
Ve dedik ki..
Düşünceye ,inanca ,insana ,canlıya saygı duymayan her kim varsa ..
Nolur olmasın bu dünyada..
Bu dünyanın tek bir ihtiyacı var ..
Oda tüm renklerle yaşamak bir arada..
Tıpkı dünkü alanda gördüğümüz  zenci kadının kırmızı beyaz giyerek, Türk bayrağı sallaması gibi...
Nice kandillere yada nice bayramlara saygı ve mutlulukla...
Ve tabii ki ulusların neşesi çocuklarımızla..
.

İYİKİ DOĞDUN ANNEM

Anne demek nefes demek..
Can demek ..
Anne, hayata tutundugun dal,
Seni her türlü korkudan arındıran ve ferahlatan huzur demek..
Ağladığında omuz ,
Güldügunde tebessüm,
Hayatındaki en doğru yolu gösteren pusula demek..
Seni düşünen,
Seninle üzülen,
Yanından duasını eksik etmeyen sevda demek..
Anne ruhunu aydınlatan ışık,
Sana sen olmayı öğreten ilk öğretmen demek..
Vatan millet bayrak sevdasinı aşılayan rehber ,
Sana cesaret madalyasını veren el demek..
Anne hastalandiginda sabahlara kadar nöbet tutan doktor ,
Her saat her dakika gördüğün değer ve emek demek..
Seni senden daha çok düşünen yüce varlık ,
 Her sözü kulagina küpe niteliğinde tecrübe demek..
Kısacası sayfalarca anlatsan bitmeyecek sevgili demek..
Bugün üç çocuk altı torunu ayırt etmeyen ,
Her ne hata yaparsak yapalım bize sevgi veren,
İmanı düşüncesi varlığı ile bizi mutlu eden kadın cennet kokulumun yani annemin doğum günü dostlar..
Söylediğim her sözün onun yaptıklarının yanında hafif kaldığını bilerek dile getiriyorum ki Doğum günün kutlu olsun
 Bizi koruyan,
Babamiza sevdayla bağlı olan melek..
Iyi ki varsın
Doğum günün ulusal egemeligimiz ve Çocuk bayramimizla birlikte kutlu olsun.
Nice mutlu beraber yasayacagimiz günlere. .
Canım annem
Benim şükür duygum
Varligimin anlamı.
Nice mutlu yarınlara ..
Aynı bayrak aynı gökyüzü altında .
Nice mutlu bayramlara..

CANIM ANNEANNEME EVADAN ÇERÇEVE MAGNET HEDİYEM

                                                                                    Anneanne..

İki kere tecrübeli can parçası..

Anlatılamayacak kadar bizi çok seven ,canını verecek olan sevda meleği..

Anneanne ilk banyosunu yaptıran ve uzakta da olsa her daim bize yetebilen huzur çiçeği..

Küçük hanıma sordum dostlar..

Anneanne dediğimde ne hissediyorsun ?

Melek dedi..

Nasıl melek dedim ..

Koruyan melek dedi.

Babamı seni  ve beni çok seven sevda meleği..

Bu aralar bir şarkı var ki..Anneannesine armağan ediyor benim kuzum .

Nasılda anlamış..

Nasılda kavramış..

Öyle ki ailemizin sabır taşı annemi nasıl da öğrenmiş yüreğindeki sevgisini..

Geçen gün avm ortasında 23 nisanda da buradayız diyen sunucuya ,ben gelemem anneannemin doğum günü ona gitmek istiyorum diye bağıran bir kuzu var burada  ..

Küçücük elleriyle bebeklik fotosunu çerçeve magnet yapan ,her yapışta öperek koyan küçük bir melek..

Her ikisi de aynı benim için canlar..

Her ikisi de öylesine sevgi aşk masumiyet dolu ki ..

Anlatamam..

Annemi anlatmaya günlerim aylarım yıllarım yetmez ..

Sabrından başlasam ,ibretlik hayat hikayesini yazsam ki şu aralar kaleme alıyorum..

Umarım kendi beğenirse ki şuan bu yazı sayesinde bunu öğrenecektir.

O zaman sizlerle de paylaşabilirim..

Şimdilik sizlerle yaptığımız magnetleri paylaşıyoruz.

Evadan yaptık.

Resim boyutundan biraz büyük eva üstüne fotoyu koyup üstüne evadan kalpler çizen küçük hanım kesti ve yapıştırdı.

Arkasına magnet mıknatısı yapıştırdı  ve renkli kartondan hediye paketi yaptı ve bana da canım anneannem yazdırdı..

Hepsi bu..

 İyi çalışmalar dostlar..

Sevdiklerinizi maddi değil manevi hatırladığınız andaki samimiyeti ve mutluluğu hiç bir yerde bulamazsınız canlar....

Herkese manevi ve sevgi dolu nice nice yıllar zamanlar...

ÜÇ BARIŞÇI

Üç silahşörler derler ya..
Biz üç barışçıydık her zaman .
Ne değişti derseniz .
Büyüdük
ve üç kisiyken altı kişi olduk eşlerimizle..
Derken çocuklar. .
Şimdilerde oniki kişi olduk binlerce şükür Rabbime..
Biz üç kardeş zaman zaman tartissak ta hep birlestik vatan ve iman aşkında.
Yüreğimiz hep birlikte attı ve bildikki birimize birşey olsa.. Can verirdik
Karincayi incitmeyen bizler canavar kesildik.
Lakin bir taraf sükunete davet ettiğinde gönül hatir uğruna öylece bekledik.
Biz elele tutuşan üç melektik.
Üç arkadaş
Üç sevgili ..
Büyüdük dedim ya..
Ne farketti ki..
Zaman bizi uzaklastirsa da hep sevdik birbirimizi..
Kardes demek öyle satirlarla kelimelerle cümlelerle anlatilmaz ki ..
Şimdi elele her daim olamasakta biz yürekten bağlıyız dostlar..
Kısacası biliyorum ki birbirimizin rüyasında duasinda vede ruhundayız..Bugün böyle bir tbt yapmak istedim.Ve demek istedim ki kardesiniz varsa yaninizda sarilin canlar .sımsıkı sarılın .ve şimdi denklansöre elele tutuşup birlikte gülümseyin .Yıllar sonra baktığınızda bile bir fotoya kendinizi güçlü hissedin

EL AÇMASI PIRASA BÖREĞİ

Oyu oyun nereye kadar..
Birde sizin için el açması börek tarifim var.Çocuklara ise hamur etkinliği bir nevi..
Özellikle pırasa sevmeyenler için ..
Hadi kolları sıvayalım..
Öncelikle içi hazırlayıp soğumaya bırakmak için,

2 adet pırasa
 4 adet havuç
2 adet patates
1 baş soğan
Arzuya göre kaşar peyniri

İç malzemelerden havuç patatesi rendeleyip ,pırasa ve soğanı çok küçük doğruyoruz.
Hepsini 1 çay bardağı sıvıyağda kavuruyoruz. ve soğumaya bırakıyoruz.

Hamuru için;
Yarım paket yaş maya yada 1 paket instant mayayı, yarım çay bardağı ılık suda eritip ,şeker,tuz,süt,yağ ve unu (biz tam buğday unu ile karıştırıp yaptık)karıştırıp yoğuruyoruz.
Ele yapışmayacak kıvam alan hamurumuzu mayalanmaya bırakıyoruz.

Daha sonra bezelere ayırıp ,oklava ile açıyoruz.
İç malzeme koyarak ,yağlamış olduğumuz yuvarlak tepsiye sarıp diziyoruz.
Üstüne yoğurt ve sıvıyağ karışımını sürüp ,çatalla delikler açıp 180 derece fırına veriyoruz.
Kızaran böreğimiz yumuşacık yemeğe hazır.

Afiyet olsun dostlar

EV YAPIMI STRATEJİ OYUNU

Selam dostlarım,
Çok saygıdeğer okurlarım..
Uzun zamandır blogla maalesef ilgilenemediğimin farkındayım.Ancak üzerinde çalıştığım projem yoğun bir hal almaya başladı.O arada birde küçük hanımla da olmak..Malum yeni dönem yeni okuldan önce bu aylar okula gitmiyoruz .Etkilenmeyelim diye anne okulumuzu yoğunlaştırdık.Oyunlar,geziler,faaliyetler..
Derken uyumaya dahi bazen çok az zaman kalıyor.Örneğin şuanda bile bunları yazarken piyano çalan küçük hanım anne olmuş mu,oluyor mu ?ne dersin gibi beni soru yağmuruna tutuyor..:)
Eğer hatalarım varsa af ola..
Evet dostlar..
Bu arada yaptığımız faaliyetlerden önce size ailece oynayabileceğiniz muhteşem 5+ YAŞ aralığında olan muhteşem bir strateji oyununun evde yapılışından söz edeceğim
Hep söylediğim gibi çocuklara pahalı oyuncaklar almak değildir çocuğu mutlu etmek.İlgidir.Sevgidir.Emektir.
Emek verilerek yapılan oyuncak çok daha değerlidir çocuğun nezdinde ..
Hadi o zaman başlayalım.
Biz geçen gün bir marketin kampanyasından yer karosu aldık evde sek sek oynamak için..
Ve onun kutusunu da bu oyunda kullandık.
Bir kartonun sadece tek üstünü kesin ve 4 yanı 1 tabanı  olsun elinizde ..
Ona on cetvelle çizin.Ve her bir kareyi ayrı ayrı boyayın.
Ben kuzuma yardım ettim ancak yüzde doksanı küçük hanımın boyaması.
Boyadıkça güzelleşiyor ve nasıl heyecanlanıyor görmeniz lazım.
Becerisi de gelişiyor böylelikle .Bir taşla kaç tuş siz hesap edin..
Velhasıl kalan 4 yanını kartonla kaplayıp üstüne sarı-mavi-turuncu-yeşil ve kırmızı yuvarlaklar yapıştıralım
Oyunun tablasını bitirdikten sonra taşlarına geçelim.
Biz taşlar için evde fazla olan tombalayı kullandık hatta tek yanını yaparak tombala oynamak içinde yine kullanabilirsiniz.Yani bir tombala 2 oyun ..Ne dersiniz?
20 şer adet küçük el işinden yuvarlak kesip sarı
20 şer adet mavi-yeşil-turuncu-kırmızı yapıştırabilir oyunun yapım aşamasını tamamlayabilirsiniz.
toplam 100 adet taşınız olacak dostlar.
Oyunun kurallarına gelecek olursak ,oyundan 4 adet aynı yerden taş eksilterek oyuna başlayabiliriz.
Amaç bu oyunda seri tamamlamak olacak 2 -4 kişi oynanabilir.
Seride 1 adet sarı-1 adet mavi-1 adet yeşil-1 adet turuncu ve 1 adet kırmızı olmak üzere 5 taş olacak.
Altıncı kazanılacak taş ,ikinci seriye geçişinizdir.
Eğer yanlarda boşluk varsa 2 -3 4 istediğiniz kadar taş toplayabilirsiniz.Skippty oyununun evde yapılmış ekonomik halidir bu dostlar..
Ailece oynanabilen bu strateji oyununda keyifli saatler geçirmenizi dilerim.
Zira biz çok eğlendik.

EV YAPIMI SERAMİK ATÖLYESİ

Simdide bir ev yapimi seramik atolyesi icin kollari sivadigimiz zamana yolculuk ediyoruz. Uzun zamandir uzerinde çalıştığım bir projeden dolayi bir paylaşım yapamasam da cep telinden girerek yazdığım bu yazının hatalarını bagislamanizi istiyorum.Zira daha fazla sizlerden uzak kalamiyorum
Ev yapımı seramik derken porselen değil tabiki .Pisirmeden keyifli kalıpları kurutup boyayabilecegimiz malzemeler .
Fakat seramik ogrenciligimizin bu kadarlik kalmayacağını da iletmek,çok yakinda gerceklestirecegim proje ile sizlere hergün etkinlik faliyet önerileri sunacagimi da bildirmek isterim.Çok ama çok yakında dostlar.
Içim icime sığmazken yine çocuk olmamin ve minik elleri çekmenin keyfiyle veriyorum tarifi..
Bir miktar tutkal
Un
Tuz
Ve sıvı yağ. .

Hepsini karıştırıp bir güzel hamur elde ediyoruz.Hamurdan kalıp şekiller çıkartıp tepside kurumaya 2 gün bırakıyoruz. Ve boyayabiliriz.
Biz boyama işine  gecemedik ama..
Bu hamurla çok eğlendik.
Motor kas gelisimimizi güçlendirdik
Seramik maceramizin ilk acemi, ev yapımı halini elde ettik.
Sizede acizane  tavsiye için buraya not ettik
Ve iyi keyifler diledik.😊

GOBBLET GOBBLERS OYUNUNUN EV YAPIMI

En güzel oyuncak emek verilerek yapilandir.
Çocukluk, kendini geliştirdiğin ve bir o kadar eglendigin zamanlardır.
Mutluluk oyunda saklıdır.
Mutlu olduğum zamanlarimda, kuzumla yaptığım yeni oyundan söz etmek gerekirse,bilinen bir strateji oyununun basit ekonomik malzemelerle yapılmış hali dostlar..Anne ekonomist ve öğretmen olunca hal böyle oluyor.


Hamur kutularını ve süpriz yumurta kutularini atmamakta fayda var.
2 büyük mavi
2 büyük turuncu
2 orta mavi
2 orta turuncu
2 küçük turuncu
Renklerini ayırt etmek için resimdeki gibi şapka yaptık kutulara..Ve dört kartonu birbine tutturarak zemin hazırladık. Mantık şu ki büyük balık küçük balığı yutar eğer çapraz yada düz aynı renkleri dizersen oyun biter.Ve kazanan sen olursun .Basit gibi gözükse de bu bir strateji oyunu dostlar.Çok dikkat .
5+ yaş aralığında olan bu oyunu zevkle oynayabilir ve eğlenebilirsiniz.
İyi eğlenceler.Ve iyi keyifler...