2 Mayıs 2018 Çarşamba

ANNE VE BABA


Anneyle baba arasındaki farkı hiç düşündünüz mü?Anlıyorum derler hani ..Peki ya gerçekten anlamak mümkün mü?
Sen hiç hormonlarının değiştiğine ,ergenlik geçti derken psikolojinin bozulduğuna,biri zeybek oynarken bile hüngür hüngür ağladığına şahit oldun mu?
Kendini tanıyamadığın,aynaya baktığında hiç bir kıyafetinin olmadığı zamanları yaşadın mı?
Yavaş yavaş ağırlaştığın,eskiden 1 saate yaptığın işlerini zamana yaydığın ,yorulduğun,hatta çocuklar gibi öğle saatlerinde uykuna direnemediğin anlar oldu mu?
Mutlulukla mutsuzluğu aynı ayna yaşadığın ,dengeni kaybedip aynada kendi kendine kahkaha atarken ,ağladığın saatler..
Peki ya karnın büyüdükçe içinde bir canlıyı hissettin mi?
Hani ben babayım derken ,doğduktan sonra kucağına verilen o minicik bedenin çok daha minnak olduğunu içinde kıpırdarken hissettin mi?
Uyuma pozisyonlarını değiştirdiğin,hatta uyuyamadığın için sabahladığın..
Her saniye acaba eli oluşmuş mudur?Bacağı varmıdır?Kalbi durur mu ?Sağlıklı olur mu diye her saniye sorguladın mı?
Doğururken ölürsem diye kendin için ölümden korkmayıp o bensiz ne yapar diye düşündüğün?
Ölümden sadece minik bir beden için korktuğun..Kendinden vaz geçtiğin oldu mu?
En sevdiğin yiyeceklerden ona dokunur diye vazgeçtin mi?
Kendini engellediğin?
Minicik bir kalbin içinde attığı his ne demek bilebildin mi?
Yolda yürürken düşmekten bile korktun mu?
Ona zarar gelmesin diye kalabalıklarda bile karnını sarıp sarmaladığın..
O kadar çok şey varki anlatılacak..ve yazılıp çizilebilecek..
Canının yanmasına doğuma yada sezeryan ile seni biçmelerine bu kadar canı gönülden razı olup heyecanla canının yanacağı o günü bekledin mi?
Gerçekten bunları okurken anlayabildin mi?
Hissetmeden farkına varabildin mi anne ruhunun ne olduğunu kavrayabildin mi?
Doğduktan sonra en büyük anne duasının baba ile kurulacak sıcacık güven dolu bağ olduğunu hissettin mi?
Anne olmak öyle zannetiğin kadar iki trip ,beden değişmesi ,karın şişmesi değildir.Ruhunun hormonlarının bedenin yeni bir sen oluşturmasıdır.Anne olmak ,doğduğu kucağına aldığın andan itibaren başlamayan ,birlikte nefesinle büyüttüğün emriyodan itibaren minik bir bedenle birlikte yol almandır.Hani örneğin 6 yıldır baba olan birinin 6 yıl 9 aydır anne olduğu gerçeği varken neden Cennetin annelere verildiğini bilebildin mi?Baba olarak son dakika işe giderken ve kalkarken ,her sabah okula hazırlayıp göndermenin o aradaki kordon bağı koparılsada ne kadar zor olduğunu bilebilirmisin örneğin.Gece emzirmeyi ,ateşlendiğinde sabahlamayı,çalışsanda çalışmasanda evin ve çocuğun sorumluluğunu ,çalışıp para kazanmaktan çok daha fazla olduğunu bilebildin mi?Hisleri kuvvetli babalar var biliyorum .Ve ben başta eşim olmak üzere o babaların önünde saygıyla eğilirken ,yinede sınırlı düşünceyle oluşan bu bağın anne ile çocuğun arasında bedenende oluştuğunu yinelemek istiyorum.UNUTMAYIN ANNE OLMAK İÇİNDE RUHUNDA BEDENİNDE KALBİNDE VE DOĞDUKTAN SONRA BAKIP BÜYÜTMEK VE SORUMLULUK HİSSETMEKTİR.BABA OLMAK İSE SEVGİYLE BİRLİKTE SADECE SORUMLULUK BİLMEKTİR.😉

5 Nisan 2018 Perşembe

GÜNÜMÜZ VE GELECEĞİMİZ AYDINLIK OLSUN

Bırakalım çocukları kendi olamadığımız meslekleri olsun diye uğraşmayı.Bilmedigimiz dilde ezber yaptırıp ruhunu bozmayı..Empoze edip egolarınızı şişirmeyi ..Bırakalım nolur..Ögretelim merhameti ,sevgiyi,canlıya zarar vermemeyi kısacası insan olmayı ve vicdanı hatırlatalım..Doğru ve yanlısı öğretelim .Adaletsizliğe,hırsızlıga,hainlige  alkıs tutarsa değersizleştiğini gösterelim.Yalaka olmamayı,dik durmayı,bu dünyada haşere olmamayı öğretelim.Vatanın namus ,bayragın namusu korumak için bir güç,Mustafa Kemal Atatürkün düsüncelerinin nimet oldugunu öğretelim .Sahte kahramanlara gerek duymayacagı ,masallara kanmayacagı neslini ,kökünü ve  taşın kavugundan çıkmadıgını öğretelim .Dizilerden değil .Kitap oku değil kitap okuyalımmı demeyi deneyelim mesela..Matematiğin fizigin tarihin edebiyatın not için değil bu vatana faydalı olabilmek için gerekli oldugunu gösterelim.Karne için değil severek çalışmayı kavrasın .Para için meslek sahibi olmasın .Merhameti ,yüregi istedikleri için istedigi alana yönelsin.Mutlu olmayı bilsin ama üzüntünün sıkıntının var oldugunu da bildirelim.Fanus içinde yaşatmayı bırakalım nolur .Kavga etmeyi kendini  koruma adına bilsin ama tartısmayı tartıstıktan sonra kin duymamayı barısmayıda bilsin.Elestirsin ama elestiriye açıgım diyerek kendi kendini övmeyi bir matah sanmasın örneğin.Aynada kendini eleştirsin ama değersizlere değer vermekten vazgecmeyi de öğrensin.Sarıp sarmalayalım yaralarıni  ama düştügü zaman kalkmayı,kendi yaralarını sarmayıda öğrensin .Bir başka insana,canlıya, sadaka cennet için değil çıkarsızca merhem olmayıda bilsin.Adalet ve eşitlik olursa sadakanın olmayacağını da kavratalım mesela.Sapık olmazsa karşındakinin kılının ona zararı dokunmayacağını söyleyelim ısrarla..Dil ve din  eğitiminden önce insan olabilmenin kuralları oldugunu ögretelim.Öyle çok şey varki ögrenecek hep birlikte ..pekiştirelim bizde o masum bedenlerle ..Burda saysak sayfalar yetmez.Hiç olmadı ayrımcılık olmadan sevmeyi, iletisim kurmayı öğretelim.Ders verelim demiyorum ..sevgiyle ilmek ilmek işleyelim.Birlik ve beraberligin oldugunu ülkede yaşananlara bizi ayıranlara inat gelin hep birlikte gösterelim ✋Günümüz aydın olsun dileklerimle dostlar.Günümüz huzur ve birliktelik koksun.

3 Nisan 2018 Salı

ÇALIŞAN ANNE SEN SUÇLU DEĞİL ROL MODELSİN



Uzun bir aradan sonra tekrar merhaba dostlar...
Bugün çalışan annelerin çocuklarını erken kaldırmasıyla ilgili sosyal medayada bazı yazışmalara şahit oldum.
Vicdan yapan anneler..
Kendi ruhunu bozarak ,çocuğum çok yoruluyor ama yazık ki diyenler..
Ağlıyor ve okuldan alıp işi bırakıcam diyenler..
Anneler çalışmamalı para sevgiden önemli değil ki diyenler..
Birbirine hak verip YAŞASIN EV HANIMLIĞI diye tezahurat yapanlar..

Ev hanımlığını asla ve asla yerecek bir hadsizlikte değilim.
Zira bana göre evi için uğraşan, çalışan her kadın, aynı zamanda bir ev hanımıdır.
Ancak bu konuda eğitimci bir anne olarak bir iki satır yazıp çizmek isterim.
Öncelikle şunları kavrayarak iyice bilelim.

1)Çocuklar uyku ve yemekle büyümezler

2)Sevgi ,ilgi ,evde olmak yada çalışmak ile ilgili değildir.Zaman mefhumunu iyi yönetebilmekle ilişkilendirilmelidir.

3)Çalışan annelerin çocukları ilgisiz ,sevgisiz ,ev hanımlarının mükemmel diye kalıplaşmış bir çocuk tanımı yapılamamaktadır.

4)Çocuklar anne ve babaya bağımlı olmazlarsa ,güven duyguları tam olursa ,ANNEM BABAM BENİ BIRAKMAZ mesajını doğru alırsa ,korku yaşamaz ve okula başlarkende ağlamaz.

5)Bağımlı çocuk ,annesini ve babasını çok seven çocuk değil,ileride özgüveni oluşmayacağı için belkide anne ve babasını başarısızlıklarında suçlayacak çocuktur.

6)Ağlayarak okula gidiyor dendiğinde sorun sadece kopma ayrılma sorunu  olmayabilir.Zira çocuklar yaşıtları ve mutlu oldukları yerde avunur ve unuturlar.Hatta çoğu zaman oyun ,oyuncak,etkinlik ve arkadaş olan yerden gelmek istemeyebilirler.
yani okulda bir problem olabilir.Sizin duygularınızı yönetmeyi öğrenmiş olabilir ve ağlıyor diye okuldan alırsanız ağlayarak isteklerimi yapıyorlar mesajı ile her isteğini ağlayarak yaptırmaya çalışan çocuk haline dönüşebilir.

7)İşe zorunlu gidiyorum mesajı yerine ,benim kızımda oğlumda ilim bilim yolunda ilerleyerek vatana millete topluma faydası olacak diyerek anlatırsak ,anneye bir işkence olur gibi anlamazsa annenin çalışmasına ısınabilir.Ve kendini çalışan biri olarak hayal edebilir.

8)Sorunun çözümü,saçımı süpürge ettim ..çok zor sabahları oooooffff moduna girmeyerek rol model olabilmektir.

9)Zamanı akşam tv karşısında değilde bende çok yoruldum demeyerek 2-3 saat en az oynayarak geçirirsek ve buna uygun karakter ,üretim kitapları okursak yatmadan sizi anlayan ,sizin sevginizi ve ilginizi alan bir çocuk yetişecektir.

10)Hafta sonlarını beraber geçirmek ,keyif almak yetecek,okula gitmenin güzelliğini keşfedecektir.

PEKİ YA MUTLU OKULA BAŞLAMANIN ,ALIŞMANIN ,OKULU SEVMENİN SIRRI NEDİR?

1)Neredeyse doğduğundan beri bilim ,ilim insanı olmanın güzelliklerinden söz etmeyi deneyebilirsiniz.

Oyunlarda ,masallarda,uydurduğunuz melodi ve şarkılarda ..

2)Saatlik oyun - aktivite gruplarına götürerek ,yavaş yavaş sizden kopmasını sağlayabilirsiniz.

3)Kreşe önce yarım gün-sonra tam gün başlatarak okula alışmasını sağlayabilirsiniz.

4)En önemlisi ona güven vererek onu okula bırakmayacağınızı alacağınızı,yani heyecanla öğrendiklerini konuşacak zaman dilimini beklediğinizi öğretmelisiniz.

5)Akşamları onunla oyun oynayarak zaman geçirip,sevginizin ilginizin azalmayacağını gösterebilirsiniz.

6)Hafta sonları gezerek eğlenerek ve tam olarak zaman sarfederek aranızda sıkı bir bağ oluşturabilirsiniz.

Bir süre sonra,okula gitmek çok eğlenceli dediğini duyabilirsiniz.

Ve böylelikle kaliteli ,aşk dolu zamanlar geçirebilir,çalışsanızda kendinizi psikolojik bir sıkıntıya itmemiş olursunuz.
Bu arada duygu sömürülerine Dikkat!

Eğer duygularınızı kullanmasına izin verirseniz ,her ağladığım ve üzüldüğümde annem babam isteklerimi yapıyor düşüncesine kapılmaması için aşırı taviz vermemek gerekir.Çünkü,bazen yarardan çok duygu sömürüsüne izin zarar getirir.

Unutma ,sen suçlu DEĞİL!ayakları üstünde duran,çocuğuna maddi manevi çaba sarfeden,kadın erkek eşitliğini öğreten ,topluma yararı dokunarak vatana ,millete emeği geçen iyi bir ROL MODELSİN
Ayrıca çocuğunu hayatın erken saatlerinde kaldırıp ,zihninin açılmasını,en açık saatlerinde uyanmasını ,hayata erken adapte olmasını sağlayıp disipline edensin.

Sen eğer yeterli ilgi ,kaliteli zamanla sevgi veriyorsan ister dışarda çalış,ister evde emeğin güzelliğini anlatan harika birisin.
ÇÜNKÜ SEN HUZUR VE EMEK KOKAN BİR ANNESİN😉






14 Şubat 2018 Çarşamba

İHTİYACIMIZ OLAN ETİKET DEĞİL SEVGİ..

Okulumda bir cocuk vardı ve hiperaktif dediler birgün veli yeterin alın sunu diye getirdi kapıya bir ögretmen arkadasim hocam anlatmaya calistigimiz bu iste dedi güldüm peki dedim sonra derslerde kameradan izlemeye koyuldum herkes gibi olmak istemiyordu özel ilgi bekliyordu .Kırılgandı .Genel gecerleri belliki sevmiyordu.Herseyi öğrenmek onun canını sıkıyordu ilgi alanlarını belirlemisti bile kendi çoktan.Ve standart okul bunu görmezlikten geliyordu ilgi cekmek kendini göstermek icin farkli hareketler sergiliyordu.Müzik kulagını ölçtum bir gün.Öyle mutlu oldu ki gözlerime bakıp sıkıca sarıldi bana .Ögretmenim dedi.Seni anlıyorum dedim .Güvenme duygusunu yitirmisti belliki bunu tekrar ettim derken müzik odasinda fazla zaman gecirmeye basladik diger cocuklar anlayip farkli muamele görüyor diye algilanmasin diye gec gel okula dedim herkes dersteyken biz calismaya basladik  halkoyunlarini da kattik isin icine muzik derken sakinledi huzur buldu ve kisisel gelisim kitaplari okumaya basladik birlikte .Okulumuzdaki psikolog arkadas etiket vurmustu bu arada ilk karsilasmamizda yeni aldigim taksidini paramparca olmusken ödedigim camdan fırlattigi masamdan aldigi telefonumla yaptık .Aile ile iletisim kurduk ve suan kendisi konservatuarda okuyor .kimi resime kimi muzige kimi spora kimi matematige kimi ögrenmeden zevk aldigi icin bircok dala ilgilidir.Kimileri ilgi alani olmadigi icin sıkılır kimi öğretmenle uyusamamiş kimi egitim sistemini uygulanmasina bedenince aklinca karsi cıkmıstir kimi ilgi istemekte kimi sevgi kimi öğrenme ..Demem o ki klasik eğitimciler bildikleri yoldan şaşmadan ilerlerken topu psikologa atıp psikolog ise iki soru sorup kesin yargı biçmektedir.
Kalıplaşmış uslu  çocukları bir arada toplayıp sessiz sedasız kendini dinletmeyi eğitim sanan egosunu yükseltip ben iyi öğretmenim diyenlerle çok karşılaştım ben  Bazen de egosu yüksek biz herseyi yapiyoruz neyi eksik ki diyen egosu tavan anne babalarla..Oysa egitim bir kalıba dökmekmidir ?kimine göre para sarfetmek kimine göre kılıf bicip etiketlemek midir?Bu soruyu pedagojik formasyon alırken degerli bir hocama sormustum .Gercek hayatta uygulamali gördüm.Keske cocuklari sorgulamak yerine aynaya bakıp kendimizi sorgulamayi öğrensek keske ego=1/bilgi diyenlere kulak versek.Ama isin kolayına kacmak kolay geliyor insanogluna ne hikmetse ..Sevmek icin sevgili olmak gerekmez
 İnsan doğa hayvan sevgisi olup ,sevgiyi anlayan, sevgiyle her zorluğun üstesinden gelmeye and içen  herkesin günü kutlu olsun 😍

8 Ocak 2018 Pazartesi

DÜNYANIN DEĞİŞMESİNİ İSTEYENLER..

Dünyayı mı değiştirmek istiyorsunuz.
Bir kadın yetiştirin öyleyse..
Herşeye evet demeyen..
kimseye biat etmeyen..
Güzelliğinin aklı olduğunu bilen
Bir kadın yetiştirin..
Bir ordunun içine girse yok edecek dağı taşı..
Onun asaleti, içindeki namus savaşı..
Onurlu gururlu vede dik başlı..
Bir Kadın yetiştirin.
Okumayı seven..
Haksızlığa boyun eğmeyen..
Adaleti ,özgürlüğü simgesi bilen..
Kimsenin ama kimsenin önünde eğilmeyen..
Bir Kadın yetiştirin..
Ben bilmem beyim bilir değil..
Öyle şeyhlere meyil eden değil..
Yaradanı çıkarı için anan değil..
Sevdiğine bir Kurt kadar sadık
Bir Kadın yetiştirin..
Topluma şekil verecek..
Gerektiğinde kim olursa olsun haddini bildirecek..
Susup köleliği kabul etmeyecek
Bir Kadın yetiştirin..
Ruhunu bayrağından alan..
Gerekirse Halime çavuş gibi erkek olan..
Erkeklere adamlığı örnek olarak sunan ..
Bir kadın yetiştirin..
Korku nedir ki bilmem diyecek..
Şerefi için yaşayıp, vatanı için can verecek..
Bir Kara Fatma, Nene Hatun ,Gördesli makbule ,Aydınlı Ayşe gibi cesaretle yürüyecek ..
Bir kadın yetiştirin..
Gün gelip ana olacak..
Evladına erkek kız ne farkeder eşit davranacak..
Toplumda cinsiyet ayrımına baş kaldıracak
Bir Kadın yetiştirin.
Sevgiyi dünyaya öğretip ,
İnsanlığı simgeleyip,
Atası gibi bir ağaç için dağı taşı yerinden söküp
Çiçeği dalında sevip
Canlıya hürmet nedir öğretip
Merhamet gösteren ..
Bir Kadın yetiştirin..
Safsatalarla büyümeyen..
Tarihini iyi bilen ..
Çocuğuma ırkımdan isim koyarım diyip soyunu yetiştiren
Bir Kadın yetiştirin..
Eğer toplumda ki sorunları halletmek istiyorsanız..
Kız Erkek farketmeyecek..
Zorluklarla mücadele edip
Yanlışları yok edecek
Sana ne cinsimden
Ben İnsanım İNSAN diyecek
İnsan gibi yaşayıp,İnsan gibi düşünecek..
Bir Kadın yetiştirin...
Öyle ahlaka elinin kiri demeyecek..
Ahlakın ve edebin cinsi olmaz diyecek..
Kısacası ..
Kısacası toplumu şekillendirecek bir İNSAN !
İnsanı yetiştiren de bir Kadın Yetiştirin ..
Tomris han..Mama Hatun ve nice YİĞİT TÜRK KADINLARI gibi
KADIN yetiştirin..
Bir Ülkeye, özgürlük düşmanlarına rağmen
Özgürlük verecek..
Mustafa Kemaller yetiştiren
Zübeyde Hanımlar Yetiştirin
Dünya Tarihini yeniden yazıp baştan sona değiştirip silen
Bir Kadın Yetiştirin..
Ayşegül Çalışkan Özgün-Özgün Anne

2 Ocak 2018 Salı

İHTİYAÇ VAR





İHTİYAÇ VAR..
Saygıya..
Birbirimizin inancına..
Eğlence anlayışına..

Çocuk yetiştirmesine..

Evİ çekip çevirmesine..
Düşüncesine..
İnandığı yada inanmadığı düşüncelerine..
Saygıyı öğrenmeye
İHTİYAÇ VAR..
Sevgiye..
Bir ağacı..
Sokaktaki hayvanı..
Yargılamadan bir insanı..
Dış görünüşe bakmadan etiketsizce
Sevmeye İHTİYAÇ VAR..
Hoşgörü hoş görü dedikleri..
Ne olursa dini ve mezhepi..
Bize ne fikri ve düşüncesi..
Asmadan, kesmeden ,alay etmeden birlikte hoşgörülü olup yaşamaya
İHTİYAÇ VAR..
Ayrışmadan,bölünmeden ,ne olduk diye delirmeden..
Sınıf farkı gözetmeden ..
SADECE BİR OLUP
BİRLİKTE OLMAYA ,
DÜNYAYI CEHENNEME ÇEVİRMEDEN
İNSANCA YAŞAMAYA..
İHTİYAÇ VAR.
İNANALIM Kİ İNSAN GÖZÜKMEK BİR YANA..
İNSANCA DÜŞÜNÜP,
İNSANCA YAŞAMAYA
VE ÇEVREMİZİ YAŞATMAK İÇİN İNSANI KAMİL OLMAYA
ÇOK ÇALIŞIP
YONTMAYA DA KENDİMİZDEN BAŞLAMAYA
ÇOK AMA ÇOK İHTİYAÇ VAR
KAVGAYA ,
GÜRÜLTÜYE,
DİLİM DİLİM DİLİMLENMEYE,CAHİL CESARETİNE DEĞİL..
SÜKUTA,
OKUMAYA,
ADALETİ BİRLİKTE ARAYIP BULMAYA,
SAVAŞA DEĞİL BARIŞA..
SEVGİYLE VE SAYGIYLA BİRLİKTE YOĞRULMAYA ,DÜNYAYA İNSANLIK SUNMAYA İHTİYAÇ VAR.
Gerek yok ruhbana hocaya,
Kanma ermişim diyen sakallıya,
Sadece uy sen ilk kurala..
OKUMAYA.
ANLAYARAK VEDE KAVRAYARAK OKUMAYA İHTİYAÇ VAR
Bilmek için geleceği,
Öğrenmek lazım geçmişi..
Aynı acıları çekmemek için çekilen çileyi kavramaya
Ve Ataya saygı ve sevgiyi nesilden nesile aktarmaya
İHTİYAÇ VAR..
Belkide sadece etiketsizce sokakta gördüğün her kişiye selam verip Günün aydın olsun demeye İHTİYAÇ VAR
ÖZGÜN ANNE.-AYŞEGÜL ÇALIŞKAN ÖZGÜN